Karanlık birkaç adım ileride başlıyor.
İrili ufaklı mutluluk taneleri saçılı etrafa ama benden uzak.
Doğum günü yalnızlığıyla karıştırmışım gün aşırı yalnızlığı.
Hissizliğin içinde damlayan bir içimlik karamsar satır.
Hoşça kal dediklerime bir daha, diyemediklerime ilk defa..
Dansa ritim tutmanın gereği artık kalmadı.
Uzun yürüyüşler yormadı, çünkü ayaklarım değil, ellerim dayanılmaz ağrıyor.
Hatırlayamadığım yüzlerin hüznünü karalamak zormuş.
Susmaların baskısı yazmamı engelliyor ki, problem değil.
Kimsenin haberi yoktu zaten, o da değil..
Muharebenin ortasına doğru ilerlemişim, geri çekileceğime.
Namluların ucunda tanınmayan nefretler.
Amacım daha fazla yaşamadan ölmek
Sonsuzluğun hükmü zaten kürek..
Uyuyup uyanınca geçer diye bir inancım vardı.
Bir de pakete ters koyduğum sigarayı yaktığımda dileğim gerçekleşir sanırdım
Tüp kamyonunun arkasında takılı kalmış masumiyetim
Demem o ki bu blog da ıssız artık
Yazacak son dermanım bu satırları yazıyor işte
Dolaba giriyorum
Kalemimi kırıyorum.
Vazgeçiyorum..
Teşekkürler..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Lütfen yorumlarınızı bir isim ile paylaşın. İsimsiz yorumlara sadece teşekkür ediyorum.