Vaz..

Ölümün çetrefilini değil,

Hayatın zorluğunu bilirim ben

Aşkın imkansızlığını değil,

İçimin düşsüzlüğünü bilirim ben...

Kaldırılacak mı bu enkaz hatıralarımdan?

Bir damla ile geçecek miyim susuzluğumdan?

Rüyalarımda kaç palet renk varken.

Sadece siyahı görüyorum âmâlığımdan...

Gelmeyebilirsin artık, bekleyecek halim kalmadı.

Sevebilirsin artık, kalbim söndü, kalmadı.

Benden geçti bu aşk,

Dünyada artık kimse kalmadı...

32..

Hazırlıyorum kendimi, yine bir şey yapmak istemeyeceğim, içimden sayıklayacağım o güne. Bu parçayla içeceğim bu sefer. Şerefe be gençliğim..

Hiçbir şeyden haberim yok,

Hiçbir şeyden haberin yok,

Olsun be ziyanı yok...

Yaşıyoruz İşte..

Her ölümlü gibi bekleyerek

Kırık kalpler mezarlığında düşleyerek
İçinde boğulsak da problemlerin
Çözmeye çalıştıkça düğümlenen kederlerin
Arasında inatla,
Yaşıyoruz işte..

Bir simit, bir martı, bir deniz
Bazen hayalsiz, bazen sevgisiz
Tutunuyoruz ince dallara
Koparsalar da binlerce yaygara
Yaşıyoruz işte..

Neyse diyerek, keşke diyerek
Olmayacak duaya amin diyerek
Atıyoruz iyilikleri denize
Her zaman dalga olarak dönse bile
Yaşıyoruz işte..

Bir ton işsizle, bir ton fakirle
Hayatın sillesini her daim yiyenle
Beraberce sabahlayarak aynı yerde
Suyumuzu, ekmeğimizi paylaşarak
Yaşıyoruz işte..

Dem..

Belirli gecelerde,
Belirsiz gibi gelen o ateş,
Kaynatır demliği yavaştan.
Anılarım öylece buharlaşır aynada.
Ve ben
Su eklemeden, şeker atmadan,
İçerim hep o acı demi, kederimi…

Uyku..

Ah bitmesin lütfen şu tek lütuf uyku

Bitmesin ki, çöplükte görmeyeyim kendimi.
Görmeyeyim ki, düşünmeyeyim hep ufku.
Bir hüzün sarar çünkü bedenimi…

25/08/2009

Tecrit..

Bir gün daha geçmiş mahzenimde

Sanki süresiz bir hüküm giymişim zihnimde.
Bu tecridin sonu yokmuş kalbimde..
Ve uzanmaya çalıştıkça, kollarım kısalmış bu derde.

Karşı kıyıdan gözükmez ama büyük bir ateş bu.
Öldürmeyen içimi buzul çöllerine çevirmiş güçlü bir zehir bu...
Desem ki bir daha ne zaman görür gözlerim?
Aynı ağaca bir yıldırım daha düşer mi?
Saplanmış bir okun üzerine bir ok daha gelir mi?
Öyleyse; Olasılık bu, durum bu...

Tercih..

Kafası kıyak, kürekleri boşlamış sandalcı,

Beklenenden erken varacaksın dememiş miydi falcı?
Doğruya da yanlışa da eşit uzaklıktasın
Seçmedikçe de hep denizin ortasındasın

Cam fanusun içinde birkaç sinek
Bu tarafa bakan yok, delirdiğini kim bilecek
Belki de cehennem sürekli tekrardan ibaret
Geçti dediğin o elemli günler, eminim yine gelecek..

İyiye giden yol, iyi olmak zorunda değil..
Kötüye giden yol, kötü olmak zorunda değil.
Yaşamak anbean tercih yapmak demekmiş anladım..