Binlerce ukde arasında birkaç nükte; yaşanmışlıklar..

26.11.2022

Bile isteye..


Bazı seçimler keskin ve şaşmaz oluyor. Düşündüm de benim gibi insanlar anlık intiharlardan çekiniyor. Arkasından intihar etti desinler istemiyor. Bu sebeple yavaş yavaş zehirliyor kendini. Kötü alışkanlık dediğimiz şeylerden zevk alma limiti bellidir. Günde birkaç adet sigara tellendirirsen zevk alırsın bundan. Ama benim gibiler ne yapıyor? Bokunu çıkarıp, yarınlar yokmuş gibi içiyor. İşte bunun sebebi insanın yaşamı kafasında bitirmiş olmasından kaynaklanıyor. Ya da kendine bir ömür biçmiş olmasından...

Her şey zehirdir sadece dozu önemlidir ya hani. Yüksek doz alıp bu ipte cambazlık yapmak bizimkisi. 

14.11.2022

Sitem..



Biliyorum ki yeniden ayağa kalkacağım.
Bir anlam bulup yaşayacağım.
Aklımda bir sebep olmasa bile,
Hiçlik mi, heplik mi isimlendiremesem de.
Dönüp dursam da yatağımda, dip gecelerde.
Yüzüme su vurup, uykumu almış gibi davranacağım.
Bir an gelir herkes hatırlar, değişik şekillerde olsa da,
Seni bazı sabahlar hatırlayacağım...
Demlikteki çayı çöpe dökerken,
Yeni başladığım bir kitabı daha yarıda bırakırken...






27.11.2020


11.11.2022

Kaza süsü verilmiş intihar..



Yeniden yazılmaz bu hikaye
Boşlukları doldurmak kadar istemsizce
Şeritler kayar altından hiç gitmesen de
Elde var cevapsız sorular
Bir gün belki birileri anlar
Bu bir kaza süsü verilmiş intihar..






Not: Bu şiiri Murathan Mungan'ın "İntihar" şiirinden aldığım ilham ile yazdım..

6.11.2022

Baba Haydar..



1978 yılının Mayıs ayını hiç unutmuyorum...

Babam polis memuruydu. Mahallemizin karakolunun "Baba Haydar" lakaplı komiseriydi. Herkes tarafından sevgi ve saygı duyulan bir kişilikti. Küçükken çok girip çıkmışımdır karakola, içindeki ranzalarda kısa süreli uyuklamalarım olmuştur. Şu an fark ediyorum ki babam bir süper kahramanmış o zamanlar. Çünkü gerek yaptığı iş, gerekse o memur maaşıyla kendi dışında 6 boğazı doyurması ve evi döndürmesi inanılmaz geliyor. Ben en büyük oğluydum.

Babam 34 senelik vazifesinden sonra emekli oldu. Tek amacı emeklilik ikramiyesiyle eşine ve çocuklarına büyük bir ev almaktı. Sonra tadını çıkarabilirdi belki hayatın. O zamanlar 13 bin küsür liraya güzel bir ev alınabiliyordu. Fakat bir durum oldu. Babamın bir arkadaşı paraya sıkıştı ve babamdan borç para istedi. 5 ay sonra da o emekli oluyordu. Bu durumu bilen babam emekli ikramiyesinin büyük bir kısmını borç olarak verdi ona. Fakat aylar geçmişti, para geri gelmiyordu. Salonun kapısını her açışımda ortalık görünmüyordu sigara dumanından. İçine dert olmuştu, çocuklarına almak istediği evi alamamıştı. Gururu incinmişti. Bakışlarını bir noktaya devirip donakalıyordu, belki saatlerce..

Babamı muayeneye götürmeye karar verdim. İlaçlar kâr etmedi. Sonunda Bakırköy ruh ve sinir hastalıkları hastanesine gittik. Doktor Kriton beye durumu anlattım. Kriton bey "Oğlum hastane ağzına kadar dolu, yatak yok, babanı yatıramam" dedi. Ben de babamı aldım, gözlerim nemli girdim koluna. Daha hastaneden çıkmamıştık ki arkamızdan Kriton bey seslendi. Dönüp baktım...

3.11.2022

Yok..



Aşk nedir, nasıldır bilen var mı?
Sevip de her zaman gülen var mı?
Ben seviyorum demek çok kolay
"Hadi öl"  denince ölen var mı?
Sevip de her zaman gülen var mı?

Soruların cevabı "yok"


1.11.2022

Arka plan..



Vakti öldürme vaktidir yeniden..

Yeterince öldüğümü düşünüyorum yaşanan/yaşanmayan anlarla. Kaybetmenin sonu yok belki ama kazanmanın var. Bir seviyeye kadar devam eder bu kumar. Kazandığında masadan kaldırmadıkları için, kalır kaybedersin. Zararını minimumda tutarak kalkmana izin verirler belki, bunun için şükran duyarsın. Donu, gömleği bırakmadığın için şükredersin. İşte böyledir almasına kolayca alır hayat. Sıra vermeye geldiğinde süründürür ve bir çay kaşığı verir ne verecekse. Sadece para için değil, aşk, mutluluk, sağlık, huzur aklınıza ne gelirse. İhtiyaç duyduğunuzda bir parmak bal bile çalmaz ağzınıza..