İyiyim, iyiyim..
Sorarlarsa iyiyim. İyi değilim diyerek muhabbeti uzatacak değilim. İçimde soğuruyorum bana iyi gelmeyen şeyleri. Başkasına yansıtıp onun da canını sıkamam. O da benim sıkmasın mümkünse. Bu yaşıma kadar çok dert dinlemişim zaten. Aşamadığım tonla şey var, başkasına da üzülemem artık. Kimsenin dermanı yok bende, benim dermanım da kimsede yok. Çaresizliği öğrenmemiz lazım. Çare yok, imkan yok, iyi sonuç yok..
Hayatım sürekli tünelde gitmeye benziyor. Yapay ışıklar, sonsuz yol, sonsuz şeritler. Bir ara sayıyordum şeritleri ama artık yoruldum. Bu sonsuzluğa nasıl alışacağım? Dostoyevski insanın her şeye alışabileceğini söyler. Ama sonsuzluğa kimse alışamaz ki. Tekrar eden her şey bir zaman sonra sıkmaz mı insanı?