Binlerce ukde arasında birkaç nükte; yaşanmışlıklar..

29.04.2020

Geceledikçe..

Beni tanıyanlar bilir, huysuz ve alaycı çoğu zamanda çekilmez biri olduğumu. Herkes değiştiği için değişmiyorum inatla. Çünkü iyiye değişmez kimse, iyi doğulur. Bebekken en masumsundur. Sonra üzerine çamur bulaşır istesende istemesende. Kurur bedeninde yıkasanda çıkmaz. Kabul edebildiysen ne mutlu, aynaya baktığında ne kadar mimik oynatsanda, değiştin sende. Ama yalan söylemek iyi hissettirir işte. Kandıralım kendimizi, en iyi yaptığımız şey bu..

Biz zamanı öldürüyoruz, zamanda bizi öldürecek bir gün ve tertemiz bir ölüm yakışmaz bizlere. Bolca ışıklandırılmış bu labirentte dönüp duracağız, çıkışı bulamayacağız çünkü çıkış yok. Gelir ve geçer, sıradakiler. Bir milyonuncu olduğun için üzülme seri akar bu sıra. Sende yaşayacaksın bir gün. Seni de ağlatıp, güldürecekler. Miktarlar değişken..


23.04.2020

Geç'ti..

Gökyüzü açık mavi, ne manzaralar vardır ne noktalardan. Oysa ben sisli havayı sevdim hep içim kasvetli olduğundan. Belki biraz görmemek için hiçbir şeyi. Denizin üstündeki sandalda olamayacağım, kaldırımda dondurma yiyen bir çocuk kadar mutlu hissedemeyeceğim için..

Bana "hatırlamak" gibi bir lanet bahşedilmiş. Kendimi yıpratacak kadar çok kullanıyorum bu özelliği. Bazılarına hala alışamamışım. Mesela yokuş aşağı bisiklet sürerken ellerimi bıraktığımda hissettiğim özgürlüğü biraz da korkuyu, şimdi hissedemiyorum. Elbette korktuğum anlar oluyor ama o günlerdeki gibi tatlı değil. 30 yaşında koca bir adamım elbette özgürüm. Ama özgürlük istediğin her şeyi yapabilmek değil ki. Dünyayı, insanları, toprağı kucaklayabilmek. Karşılıksız..

14.04.2020

Deneyemeyişler..

Sıkı tut balonunun ipini, biraz gevşetsen bile kayıp gidecektir. Sadece balon mu, hiçbir şey kalıcı değil. Ya uçar gider, çeker gider, kaybolur gider, tükenir gider. Öğrenemedin mi? Bizde gideceğiz birilerinin elinden. İsteyerek ya da istemeyerek..

Döneceğini bildiğin sadece güneş. Belki yağmur ama onun biraz daha bekletebilme ihtimali var.

4.04.2020

Siyah..

Hüzün küçük bir yol bulmuş asfaltta, çiçeklenmiş. Kontrol edemiyorsun demek ki. Kendimi sert ve korunaklı düşünürken bir bakmışsın çenemden yere damlıyor gözyaşları. Ağlamam dediğimde ağladım, düşmem sanıyordum düştüm ve ölmem dediğim anda öleceğim. Acıtmayan yenilgilere yaşam deniyor, acıtan yenilgi ölüm demek. Canın bedenden çıkması acıtır sanıyorum. Kimse kazanmıyor para insanların ürettiği saçma sapan bir materyal. Birde onun esiri oluyorlar. Huzuru, güveni, sağlığı, zamanı satın alamazsın. Yaşlandığında trilyoner ol, gençliğini satın alabilir misin? Yani muhakkak bir şeyler kaybediyoruz, paradan daha değerli şeyleri..