Bugün Türk milletinin en kutlu günüdür. Ne mutlu Türk'üm diyene...
Yorgun, yıkılmış bir imparatorluğun kalıntılarından kan, gözyaşı, on binlerce şehit ile yeniden doğuşumuzu simgeleyen cumhuriyetimiz 100 yaşında. Bağımsızlık belki her ülke için sancılı geçiyordur. Kolay kazanılmıyordur. Ama o başka ülkeler bağımsızlık için sömürge bir devlete başkaldırıyorlar. Bizim durumumuz farklıydı onlardan. Vatanımızı pizza dilimi gibi herkes paylaşmıştı. Hepsiyle ayrı bir mücadele yaşadık. Kolay kazanılmadı derken herkes bunu kastediyor. Doğusunda ayrı, batısında ayrı, güneyinde ayrı savaş verdik. Hasan Tahsin'ler, Sütçü İmam'lar, Kara Fatma'lar, Şahin Bey'ler yurdun her yerindeydi. Bütün milletimiz bir olup düşmanı vatan topraklarından temizledik. Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde bir ulus, bir millet yarattık..
Keskin devrimlerle geliştik, çağdaşlaştık. Üzerimizdeki ölü toprağını attık. Osmanlı'nın yıkıntılarından, ayak bağlarından, borçlarından arındık. Öyle ki Milletler Cemiyeti'ne (Birleşmiş Milletler) özel davetle alınan tek ülke olduk. Çocuklara, kadınlara önem verdik. 15 yılda ne güzel de kalkındık. 10. yıl marşı net ifade eder "10 yılda 15 milyon genç yarattık her baştan"