Binlerce ukde arasında birkaç nükte; yaşanmışlıklar..

12.07.2020

888..



Yana yatırınca daha anlamlı olabilir bu sayılar. Sonsuzluğun sonsuzluğunun sonsuzluğu, belki hep yaşayacak, belki hep ölü kalacak. Ama hep bir anlamı olacak..

Anladım ki savaşmadan, barış olmuyor. Yerler, insanlar, iklimler savaşmayı gerektiriyor. Fiziksel bir savaş değil, hiç duracağa benzemeyen sinir harpleri. Kendinle veya başkasıyla, ne kadar da hevesliyiz bitmeye/bitirmeye. Dünya mutsuzluğuyla mutlu insanlarla dolu. Alıştıklarından olabilir, düzelmeyeceğinden emin olduklarından. Gerçi mutsuzluğu seven ona aşık olan insanlar da vardır muhakkak. Yakın zamanda böyle konusu olan bir filmde çıkmıştı. Çok aramış mıyızdır kendimizi başkalarının aynalarında? Öyleymiş..


Rüzgara karşı bende yürüdüm Nazım. Çoğu kişi yürümüştür, ama olağanüstü bir durum olmadıkça hatırlamazlar bile. Bende bazılarını hatırlıyorum, ama yaşadığım duygu halini istesem de anlatamam. Eve kadar sabretmek istiyordum ağlamak için. Bir erkek ulu orta ağlamamalı, bu bir kural. Birinci unutamadığım o rüzgarın gözlerimi nemlendirme çabasıydı. Sonuç olarak eve geldim, depresyon müziğimi açtım öyle ağladım. Neden ağladığım bana kalsın, sadece gerekiyordu. Yarı sinirli, yarı güleç olan mimiklerim yormuştu beni. Bu dengeyi bulma çabalarım da sonuç vermemişti nihayetinde. Neresinden tutarsam tutayım elimde kalmıştı her şey. Neticesinde rüzgara karşı yürüdüm, dayanılması gereken yerde dayanarak, bırakılması gereken yerde bırakarak..

Kimsenin nefretini hafifletme gücüm yok. Olsaydı da kullanmazdım, herkesin özgür iradesi kendini bağlar. Ama siz yinede çok nefret etmeyin ne kendinizden ne başkalarından. Çünkü çökertir insanı vaktinden erken. Tavsiyem nefret edeceğinize, unutmanız. Nefret ettiğim kişiler var elbette, çözmeye çalıştıkça aklıma gelen anlar mani olamıyor nefretime. Sadece şunu ifade edebilirim ki ucuz değil benim nefretim, sebepleri gayet mantıklı. Ben çöküşümün farkındayım..

Sonsuzluk korkutucudur aslında. Keşke sonu olsa, bu hayat bittiğinde kaybolmayacağımı biliyorum. İnanıyorum ama inandığımı kanıtlayacak bir şey yapmıyorum. Biri bana dünyaya gelişimizin bize sorulduğunu söylemişti. Eğer öyleyse neden bu kadar gelmek istemişim anlayamıyorum. Anlayamadığım çok şey var elbette, anlamsız yükler taşıyorum her seferinde..

Yakın bir gelecekte düşmüş bulurlarsa beni, desinler ki yaşama ait, onu sıkıca saran bir neden bulamadı. Bir de deneyemediğinden başaramadı..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Lütfen yorumlarınızı bir isim ile paylaşın. İsimsiz yorumlara sadece teşekkür ediyorum.