Binlerce ukde arasında birkaç nükte; yaşanmışlıklar..

19.12.2022

Memleketimde..




Memleketimde,

Bilge, cahilden kaçıyor; akıllı, deliden...
Aynalar bile gösterir olmuş, insanı tersinden.
Haklı susmuş, terazi şaşmış, millet alışmış.
Belli ki su yolunu bulamıyor artık kendiliğinden.







Not: 2022 yılı için benden bu kadar. 2023'te görüşmek üzere..

16.12.2022

Kitabımın PDF hali..

 


Evet arkadaşlar, 2019'da çıkardığım ilk ve tek kitabımı şimdi okuma imkanı olmayan (malum pahalılık vs.) ya da e-kitap okumaya alışmış kimseler için pdf olarak paylaşmak istedim. Olur da okur ve severseniz, imkanınız da varsa alırsanız sizin için imzalayabilirim tabi ki. Ama mesele bu değil, mesele kitabın okunması ve daha fazla insana ulaşmasıdır. Bunu görebilmek istiyorum, indirilme sayısına bakacağım aralıklarla ve gördüğüm sayı beni motive edecektir, öyle düşünüyorum. Bu da beni yeni bir kitap çıkarma konusunda hareketlendirebilir.

Neyse, kitap 97 sayfa, çoğunuzun bir oturuşta bitireceği türde. Şiirler yormuyor, akıcı ve yalın. Hiç süslü, ağdalı cümle yok, herkesin anlayabileceği türde yazmaya gayret ettim. Çünkü o şekildeki şiirleri okumayı ben de sevmiyorum. 

Aşağıya bıraktığım linkten indirebilirsiniz.

Keyifli okumalar diliyorum. Umarım vaktinizi çalacak türde, nefret edip, sevmeyeceğiniz bir kitap olmaz. Herkese bol şiirli günler...

https://disk.yandex.com.tr/i/HKlr4pNwcl7Emw

14.12.2022

Hayatın Gerçeği..



Yürüyorum aheste bir sokağın içinde,
Köpekler kedileri, kediler fareleri kovalıyor.
Sokak lambasının cılız ışığında dans ediyor kelebekler
Bir keskin rüzgar tokatlıyor yüzümü
Derken siren sesleri kulaklarımda
Meğer hırsız arıyormuş polis arabaları
Ne garip değil mi?
Bir tane ekmek aşırana da hırsız deniyor,
Ülke soyana da...

Rıhtımdayım bu sefer
İnsanlar koşturuyor aş peşinde
Bir dolup bir boşalıyor vapurlar
Bir köşede mandolin çalıyor ihtiyar
Para kabı boş vaziyette
Saçları bembeyaz, yüzünde yine de tebessüm
Siftahı ben yapayım bari
Akşama ne kaldı ki?

Evli evine, köylü köyüne
Peki ya hiçbirine?
Soğukta yapayalnız insanlar
Tek suçları dünyaya gelmek
Yaşayamadan ölmek.
Ne garip değil mi?
Zengine de insan deniyor, fakire de...

Şehirde bir gece yarısı
Etrafta seyyar köfteciler,
Balık-ekmekçiler
Kokuyu alan kuruşu olmayan insanlar
Sadece alanlara bakarlar
Kapanmış bir dükkanın kepenginin önünde yatıyor bazısı
Ayazda üstüne aç karnına uyku tutturuyorlar
Hepsinde bir umut yine
Sabaha ne kaldı ki?

8.1.2017

Renkler Kararırken s.52-53




 

4.12.2022

Seyyah..



Bindim Harem'den, seyyah.
Geçtim Bolu'dan, Ankara'dan seyyah.
Eyledim sabrı tımar, aştım dağı, ovayı seyyah...
Vardım varmasına,
Gördüm görmesine,
Sevdim sevmesine...

Anlık bir düş idi, kaybettim.
Hamdım, fazla piştim, yandım.
Yiterim sandım, yittim seyyah...
Bilahare, döndüm sokağıma,
Oturdum divanıma,
Kıyamete kadar sadece "düşündüm" seyyah.
Sadece düşündüm...





3.12.2022

Kabare..




Ve perde indi...
Gözlerdeki yaş da dindi
Ne umduk, ne bulduk
Bu sahnenin oyuncusuyduk.
Tez mi bitirdik rolümüzü?
Erken mi çıkardık kostümümüzü?
Kimler izledi, kimler uyudu?
Kimler beğendi, kimler sevmedi?
Öylece işledik olanı biteni
Şu yalan hayatın sadece bir özetiydi
Belki bazılarına anlamsız gelecek.
Bazıları yaşadıkça öğrenecek
Bir kişi bile anlasa yetecek,
Yetecek...

Hüzün ve sevinç buradaydı.
Alkışlayanlar ayaktaydı.
Her Cumartesi akşam yedide
Başlar ve biter bu kabare.
Hayat gibi biter.
Bıçak gibi keser...







3.9.2016




26.11.2022

Bile isteye..


Bazı seçimler keskin ve şaşmaz oluyor. Düşündüm de benim gibi insanlar anlık intiharlardan çekiniyor. Arkasından intihar etti desinler istemiyor. Bu sebeple yavaş yavaş zehirliyor kendini. Kötü alışkanlık dediğimiz şeylerden zevk alma limiti bellidir. Günde birkaç adet sigara tellendirirsen zevk alırsın bundan. Ama benim gibiler ne yapıyor? Bokunu çıkarıp, yarınlar yokmuş gibi içiyor. İşte bunun sebebi insanın yaşamı kafasında bitirmiş olmasından kaynaklanıyor. Ya da kendine bir ömür biçmiş olmasından...

Her şey zehirdir sadece dozu önemlidir ya hani. Yüksek doz alıp bu ipte cambazlık yapmak bizimkisi. 

14.11.2022

Sitem..



Biliyorum ki yeniden ayağa kalkacağım.
Bir anlam bulup yaşayacağım.
Aklımda bir sebep olmasa bile,
Hiçlik mi, heplik mi isimlendiremesem de.
Dönüp dursam da yatağımda, dip gecelerde.
Yüzüme su vurup, uykumu almış gibi davranacağım.
Bir an gelir herkes hatırlar, değişik şekillerde olsa da,
Seni bazı sabahlar hatırlayacağım...
Demlikteki çayı çöpe dökerken,
Yeni başladığım bir kitabı daha yarıda bırakırken...






27.11.2020


11.11.2022

Kaza süsü verilmiş intihar..



Yeniden yazılmaz bu hikaye
Boşlukları doldurmak kadar istemsizce
Şeritler kayar altından hiç gitmesen de
Elde var cevapsız sorular
Bir gün belki birileri anlar
Bu bir kaza süsü verilmiş intihar..






Not: Bu şiiri Murathan Mungan'ın "İntihar" şiirinden aldığım ilham ile yazdım..

6.11.2022

Baba Haydar..



1978 yılının Mayıs ayını hiç unutmuyorum...

Babam polis memuruydu. Mahallemizin karakolunun "Baba Haydar" lakaplı komiseriydi. Herkes tarafından sevgi ve saygı duyulan bir kişilikti. Küçükken çok girip çıkmışımdır karakola, içindeki ranzalarda kısa süreli uyuklamalarım olmuştur. Şu an fark ediyorum ki babam bir süper kahramanmış o zamanlar. Çünkü gerek yaptığı iş, gerekse o memur maaşıyla kendi dışında 6 boğazı doyurması ve evi döndürmesi inanılmaz geliyor. Ben en büyük oğluydum.

Babam 34 senelik vazifesinden sonra emekli oldu. Tek amacı emeklilik ikramiyesiyle eşine ve çocuklarına büyük bir ev almaktı. Sonra tadını çıkarabilirdi belki hayatın. O zamanlar 13 bin küsür liraya güzel bir ev alınabiliyordu. Fakat bir durum oldu. Babamın bir arkadaşı paraya sıkıştı ve babamdan borç para istedi. 5 ay sonra da o emekli oluyordu. Bu durumu bilen babam emekli ikramiyesinin büyük bir kısmını borç olarak verdi ona. Fakat aylar geçmişti, para geri gelmiyordu. Salonun kapısını her açışımda ortalık görünmüyordu sigara dumanından. İçine dert olmuştu, çocuklarına almak istediği evi alamamıştı. Gururu incinmişti. Bakışlarını bir noktaya devirip donakalıyordu, belki saatlerce..

Babamı muayeneye götürmeye karar verdim. İlaçlar kâr etmedi. Sonunda Bakırköy ruh ve sinir hastalıkları hastanesine gittik. Doktor Kriton beye durumu anlattım. Kriton bey "Oğlum hastane ağzına kadar dolu, yatak yok, babanı yatıramam" dedi. Ben de babamı aldım, gözlerim nemli girdim koluna. Daha hastaneden çıkmamıştık ki arkamızdan Kriton bey seslendi. Dönüp baktım...

3.11.2022

Yok..



Aşk nedir, nasıldır bilen var mı?
Sevip de her zaman gülen var mı?
Ben seviyorum demek çok kolay
"Hadi öl"  denince ölen var mı?
Sevip de her zaman gülen var mı?

Soruların cevabı "yok"


1.11.2022

Arka plan..



Vakti öldürme vaktidir yeniden..

Yeterince öldüğümü düşünüyorum yaşanan/yaşanmayan anlarla. Kaybetmenin sonu yok belki ama kazanmanın var. Bir seviyeye kadar devam eder bu kumar. Kazandığında masadan kaldırmadıkları için, kalır kaybedersin. Zararını minimumda tutarak kalkmana izin verirler belki, bunun için şükran duyarsın. Donu, gömleği bırakmadığın için şükredersin. İşte böyledir almasına kolayca alır hayat. Sıra vermeye geldiğinde süründürür ve bir çay kaşığı verir ne verecekse. Sadece para için değil, aşk, mutluluk, sağlık, huzur aklınıza ne gelirse. İhtiyaç duyduğunuzda bir parmak bal bile çalmaz ağzınıza..

24.10.2022

Erken..



Geç değil, ağır değil, yavaş değil..
Erken kaldım sana, senin suçun değil..
Yedim, içtim, gezdim..
Hızlı düşündüm, yanlış kararlar verdim..
Öyle ki tez vakitte delirdim.
Birden yatırdılar musallaya..
Henüz sadece kırkımda..

Geç değil, ağır değil, yavaş değil..
Erken çok erkendi, senin suçun değil..
Ağladım, sevindim, hissettim..
Bu hayatı sadece ben seçtim..
Soluksuz koştum ve gün geldi, bittim..
Yolculuğum başladı sonsuza..
Hatırlanmam her giden gibi, bir sonraki yaza..





17.10.2022

"33" Saymaya Devam..



Hey gidi hey. Bir an baktım ve 33 yaşındayım..

Bir kibrit yakımlık gibi geçti yıllar. Ne olduğunu anlayamadan buraya kadar geldim. Bazıları göz kırpma bile diyebilir. 7 yaşında ilkokula başladığım gün saliselik gözümü kapattım ve şimdi açıyorum ki bugündeyim. Yılların getirdikleri bunalımlar ve buhranların yanına, yavaş yavaş saç ve sakal beyazları da ekleniyor. Götürdüklerini sayamayacağım çünkü çok, çok çok..

Önüme bakıyorum ufuk çizgisi uzakta. Ufka yürüyebilir miyim diye düşünürken geçti zaten yıllar. Sadece beklemek ve hiç hareket etmemek bir şey kazandırmaz ve kazandırmadı da. İnsanlar sevdiklerinin hasretini çekerken, ben bayılana kadar koşmanın hasretini çekiyorum. Çocukluğumda Selimiye stadının etrafında 20-25 tur attığım günlerin özlemini çekiyorum. Koşarak kaçmak istiyorum ama hareket edemiyorum. Bunun sebebi fiziksel yetersizlik değil, beynimde yankılanan, ardı arkası kesilmeyen "koşma" çığlıkları..

16.10.2022

Zor..



Görünmez şeylerle savaşmak ne kadar da zor,
Hele ki geçmişinle...
Diğer yolları düşünmek, olasılıkları hayal etmek, nerede hata yaptığını anlayabilmek zor.
Yara izleriyle ve onların olur olmadık yerde kanamalarıyla yaşamak zor.
Ah be kardeşim, 
Bulmak kolay da elde tutabilmek zor...





15.10.2022

Döngü..



"Kendime yalan söylemeye başladığımdan beri kimseye inanmıyorum..."

Çünkü her yalan yakalanmaz. Ama kendine yalan söylersen bunu bilirsin. Ve kendine yalan söyleyebiliyorsan, kendine bile güvenmiyorsun demek ki. Kendine güvenmeyen insan da kimseye güvenmez belli ki..

Kendine yalan söylemenin yolları var. Sevmediğin bir şeyi severmiş gibi yapmak olabilir mesela. Kendine yalan söyleme aşamasına nasıl gelinir peki? Bir şeyler yaşamak gerekli, iyi niyetler kötü niyetle karşılandığında başlayabilir. Ya da yaşamak için neden bulmakla meşgulsündür. Ben şunu ve şunu çok iyi yapıyorum vs. Yaşama nedeni için gerekiyordur belki de, kendine yalan söylemen. 8 milyar insanın hepsinin hayatında yalan vardır çünkü. Az ya da çok, sadece vardır. Ama geneli yalanları sindirmektedir, onunla yaşamaya alışmıştır. Kişinin normali o olmuştur..

11.10.2022

Evet..



Evet, hâlâ düştüğüm yerdeyim
Evet, ayak izin hâlâ toprakta...

Evet, karaladığım defter sonunda doldu
Evet, şakımıyor artık kuşlar sabahları...

Evet, ellerin ayazda sıcak bir eli kavrıyor, hissediyorum
Evet, yaz ayında buzdolabından çıkmış margarin gibi oluyorum...

Evet, depresif şarkılara devam
Evet, kötü adamın merhametine sığınan saf,
Evet, kitap sayfalarını buran, küllüğü sonuna kadar dolduran benim...

Evet ulan evet, katil de benim maktul de
Ve evet, ailenizin görüşmenizi istemediği çocuk da benim.
Çektim, çekiyorum cefamı evet...






Renkler Kararırken S. 44



3.10.2022

Ya şimdi, ya hiç..



Ya şimdi, ya hiç..
Bugün yemeliyim, beni kendime getirecek silleyi
Ya şimdi, ya hiç..
Bugün görmeliyim günahlarımı, etmeliyim tövbeyi.
Ya şimdi, ya hiç..
Bugün hissetmeliyim, bıçağı bileyen o kalleşi.
Ya şimdi, ya hiç..
Bugün saymalıyım saniyeleri.
Bugün durdurmalıyım, o'na atan yüreğimi.
Yoksa geç olacak..
Yoksa hiç olmayacak...

2.10.2022

Zamansızlık Gerek..



Cennet, cehennem ya da arafı mı bekliyorum sizce ben? Benim dehşetle korktuğum veya hayalini kurup düşlediğim şeyler bunlar mı? İster inanın, ister inanmayın; ben sadece "zaman" denilen anlar bütününden kurtulmak istiyorum. Geçmiş, gelecek ve şimdiden. Zaman nedir bilmeyeceğim, ya da unutacağım yere gittiğim taktirde, nereye gideceğimi umursamıyorum. Sonsuzda zamanın hükmü yoktur diye düşünüyorum..

Bazı şiirlerimde belki de cehennem sadece tekrardan ibarettir demiştim. Belki zaman da sürekli tekrarlanacaktır. Yaşadığım zaman dilimindeki olayları trilyonlarca kez yaşayıp, aynı acıları, farklı bir biçimde tadacağım belki..

En korktuğun başına gelir, bu da Tanrı'nın bir latifesi. Zamandan nefret ettiğim ve korktuğum belliyse, benim yedinci cehennemim "zaman" olacak mı? 

26.09.2022

Önce..


Hayat ne garip, bu şiirimi Sivasspor taraftar sitesinde buldum. Bu şiirimi unutmuştum ve kaybetmiştim açıkçası. Çok mutlu oldum çünkü kayda değer bir şiir olduğunu fark ettim. Şiir 13 sene önce paylaşılmış sitede, şiirle beraber adımı da paylaşan kişiye çok teşekkür ederim. Büyük bir iyilik. Helal olsun sana yiğido "subaşı29"


Ben ve var ile yok arası dünyam
Bir de seni bilirdim yanımda sevdam..
Güzel günler, rengarenk gelecek vardı rüyam..
Beni yalnızlığım ile baş başa bırakmadan önce.

Kendimi atasım gelir her zaman
Herhangi bir binadan, bir uçurumdan.
Olmuyor sensiz, dönmüyor devran..
Uyumayı unutmadan, acıyı hissetmeden önce...

Gittin yine, yaptın her zamankinden.
Tam da hayattan keyif alabilecekken.
Kaçan sendin, bıraktım hep kovalayacakken..
Işığım körelmeden, sokağa vuran sessizliği duymadan önce.

Hani nerede verdiğin sözler?
Yalan mıydı sevişmeler ve sıcak öpücükler
Zamanla kayboldu gitti demek sevgiler..
Gideni görmeden, sana yenik düşmeden önce..

Tek yapabildiğim düşünmek, hep düşünmek..
Var olduğum geçmişi düşlemek..
Zor da olsa bunu kabullenmek..
Yüksek dozu vurmadan, gözlerimi kapatmadan önce...

2009

24.09.2022

Düşüş/Bakış..



Bilmem kaçıncı insanın, bilmem kaçıncı sillesi. Yanakları pembe bir çocuktum oysa. Vurup kaçtılar gerillalar gibi. Yabancı şehirlerde bana uzak hakikatler..

İşin özü bu, zehre batırılmış hançerler. Yüreğinde kim varsa o değdiriyor parmak uçlarına. Bir bakmışsın ölmüşsün bile. İki kelam edemeden, verilen selamı alamadan göçmüşsün işte. Arkanda koca bir ülke, damı olmayan bir ev ve vefasız arkadaşlar bırakmışsın. Bir izmarit gibi akmışsın mazgala, sonun kanalizasyon olmuş..

19.09.2022

Yalanlarla..



Yorgunsun, makas daralırken
Hep bir şey eksik!
Nereye kadar bu sabır?
Teşebbüsler sonuçsuz ve zararlı
Hayır, hayır, hayır
Hıyar, hıyar, hıyar..
Gereksizim, gereksizsin
Sen de kimsin?
Ya da kim sanmaktasın?
Gökyüzü bulutlu...
Kime ne, sana ne!
Uzattın elini, kaldı havada!
Daldın uzaklara yine
Sektirdin taşı su üstünde üç kere..
Zaman kum, tuttun-tutamadın.
Hayal ertelerken gerçeği
Bir of çekiyorsun...
Sıkıntıdan değil de, stresten.
Yürü, yürü, yürü
Bitmeyecek bu istediğin kadar büyü..
Pişmaniye anlamlı bir tatlı.
Yine de'ler, oysalar, neyseler.
Ne güzel de teselli ederler...
Bilinen yerlere saklanmaya devam edeceğiz.
Çünkü yakıyorlar, yıkıyorlar, eziyorlar...

15.09.2022

Yalnız..

Edgar Allan Poe'nin "Yalnız" şiiri ve bu şiirden oluşturulmuş Sopor Aeternus parçası yalnızlığı boydan boya ele alan yapıtlar. Belli ki her insanın yalnızlıkları farklı. Bu eserlerde açıklanmış yalnızlık bana birebir uyuyor. Parçayı çeviren kalem ironicl3'ye teşekkür etmekle birlikte, burada paylaşıyorum.

Çocukluğumdan beri
Başkaları gibi olmadım
Dünyayı diğerlerinin gördüğü gibi görmedim.
Tutkularımı ve kederlerimi, onlarla ortak bir kaynaktan almadım
Yüreğim uyanmadı, başkalarının sevinç duyduğu seslerde
Ve sevdiğim her şeyi, yalnız sevdim.

Sonra çocukluğumda
Fırtınalı bir yaşamın şafağında
Tüm iyiliklerin ve kötülüklerin derinliğinde boğuldum
Beni tutsak eden bu bilinmezlikle.

Şiddetli yağmurlardan ya da kaynaklardan.
Dağın kızıl yamacından
Beni sarıp sarmalayan güneşin.
Altın sarısını andıran sonbaharından
Gökyüzündeki yıldırımdan
Yanı başımdan geçmekte olan
Gök gürültüsü ve fırtınadan
Ve gözlerimde şekillenen bulutlardan
Gökyüzünün tamamı masmaviyken.
Benim tek gördüğüm şey korkunç karanlık..
Bu korkunç karanlık...



10.09.2022

Kısaca..



"Ne olmuş büyük adam olamadıysak, hayallerimizi satmadık ya..."

Rahmetli Erdal Tosun'un repliğiydi bu cümle. Kafamda dönüp duruyor bu replik. Büyük adam olamadığımdan mı, hayallerimi satmadığımdan mı bilmiyorum. Ama bir şey gerçek ki kendimi ispatlama çabasına girmedim. Belki ispatlardım çabalasam. Sonuçta sessiz sedasız bir köşede hayallerimi yontuyorum. Bu bana yetiyor, hayallerimle doyuyorum. Sigaradan bir nefes çekişime sığdırıyorum hayallerimi. Yaşamadım mı? Yaşadım. Beklediğim şeyler çoğunlukla gelmedi ama yaşadım sonuçta. Bu hayatta bir şey görmedim diyemem..

Ne kadar yalnız kaldığın seçimlerine göre değişiyor. Keskin seçimler yaparsan yalnızlığın daha da acımasız oluyor. Benim ki de öyle, keskin kokulu bir yalnızlık. Nefes almak istemsiz, hayatta kalmak zaruri. Yol nereye götürecekse oraya. Çıkmaza kadar, ya da bir uçurum kenarına kadar. Yol bitmeden ümit de bitmez. Bir yere varacaksın iyi ya da kötü, güzel ya da çirkin. Varmak önemli. Sırtındaki kefenin yani ruhunun zarar görmemesi önemli. 

8.09.2022

Dediler..



Geçer zaman, kırılır bu döngü dediler.
Heyhat, sen yine de satma hayallerini dediler.
Ben bekledikçe, deliliğime övgüler dizdiler.
Yandıkça arınırsın, kül olduğunda unutursun dediler..


1.09.2022

Gün Geçerken Geceden..



Yazmam artık, yazılacak her şey yazılmış..
Günahlarım parmağımda öyle bir yüzük ki
Üstüne hem altın, hem de elmas kakılmış..
Gün geçerken geceden
Rüyalarım kapatılmış,
Kabuslarım serbest bırakılmış...


19.08.2022

Gölge..


Köprünün ışıklarından bir gölge kayacak denize. Hiç tanımadığınız, karşı kaldırımda yürüyen göz ucuyla baktığınız bir yabancı. Bir şey değişmeyecek, siz hayatınıza devam edeceksiniz. Tanımadığınız birini daha kolay unutursunuz..

Mutlu sonla bitmeyen filmler lazım bize. Çünkü hayatın kurallarına aykırı mutlu sonlar. Bir hastalıkla, parasızlıkla, yalnızlıkla boğuşursun. Kim menfaatsiz bir biçimde elini uzatır sana? Dibe, daha da dibe sürüklenirsin. Kimseyi değiştiremezsin, kendin değişsen ne fayda! Sürekli değiştirir seni dünya ve değişe değişe kim olduğunu unutursun sonunda. Önce baban göçer bu dünyadan belirli bir süre sonra da annen. Tabi normal şartlarda yoksa kimin önce gideceğini yaradan bilir. Seni karşılıksız seven bu iki kişi olmayınca ne yapacaksın? Aile kuramamışsın, arkadaşların fi tarihinde unutmuş seni. Ne yapacaksın?

9.08.2022

Değişim..


Kendinden uzaklaşmış, kendinden yükselmişsindir.
Düşerken neden korkuyorsun ki..
Bil ki aslına, özüne düşüyorsun
Öyle ki başladığın noktaya iniyorsun.
Hayat sıfırlanıyor, makineye yeni bir jeton atıyorsun..
Hafif şiddetli bir tokat gibi..
Omuzlarından tutulup silkelenmek gibi..
Bu kendine getirecek seni..

Biliyorsun bir çizgide yaşam ilerlemeyecek
Biliyorsun her tanıştığın insan seni biraz daha kirletecek.
Biliyorsun dünya hep dönecek..
Öğrenmelisin ki bir şeylerin anahtarı değişimdir.
Ve değişimi kabul etmek..





29.07.2022

Öyle ki..




Bir üvertür karanlık bastıracak birazdan
Işıklar yanacak birer ikişer
Bekliyorum, camdan dışarı kulağımı dayamış
Velhasıl şimşek çaktı çakacak.
Önce bir damla değecek burnuma,
Sonra şehir sızdıracak.

Özledim seni
Karla gelip, yağmurla gidişini
Belki güzel günler güneşli olmak zorunda değildi
Belki ben fırtınayı, tufanı severdim
Senden de çok

Bilmiyorum, 
Islak sarı bir yaprak kadar evimden uzaktayım
Düştüğüm dal beni arıyor mu
Dalın düştüğü ağaç onu arıyor mu?

Bilmiyorum, 
Müebbeti yediğimde aklımdan neler geçmişti?

Ne olur ölme, biraz yaşam kırıntısı kalsın içinde.
Senden nefret edebilme ihtimalime kadar yaşa.
Ben toparlanır giderim biliyorum, ölme...
Şakağıma bir şiir sıkar giderim.

Öyle ki veda etmem
Öyle ki birdenbire...







29/07/2022
02:51
Eğrikapı dolayları...

28.07.2022

Birkaç satırlık iki gam..



1.

Benim ki ölmek değil gibi
Ruhumu soyunmuşum sadece
Önce kendimde, sonra başka birinde,
Bir tebessüm zerresi oluşturabildiğimde
Giyinirim tekrar elbette.

2.

Bir güz ki yaşadığım, kıştan berbat geçiyor.
Çocukken edindiğim yaralarım, şimdi nedensiz kanıyor.
Mutluluk başka raydan ilerlerken,
Hüzün beklediğimden hiç ayrılmıyor.. 


17.07.2022

Unutulmak..

Neden böyle unutulup gider insan? Bir şey yapmadığından mı hatırlanmak için. Bir şey mi yapmalıydı? Kötü şeyler hatırlanır ya. Bir günaha mı girseydi, hatırlanmak için. İyi şeyler çabuk unutulur çünkü. İyi şeylere vefasızdır insanoğlu. Birinde yer etmek istiyorsan ona yamuk mu yapmalısın? Hayatta unutamazlar. Ama saygılı davranıp, halini hatırını soranı 1 günde unuturlar..

Dediğim gibi insanlara çirkin davranmak lazım. Hem unutulmamak hem de saygı görmek adına. İyilik denizlerde yeterince var. Henüz çıkaran olmadı onları. Balıklara yiyecek oldu iyilikler..

Sonunda anladım. Köşeye isabet alıp vurmaktansa, gelişi güzel vurmak lazımmış. Stadyumdan dışarı çıksın top, bir çocuğa hediye olsun. Çocuklar değer bilir yetişkinlerin aksine. İyiliği de kötülüğü de unutmaz. Yetişkinler kötülüğü unutmaz..

21.06.2022

İmkansız..




Ellerin elinde ellerin..
Gözlerin gözünde gözlerin..
İmkansızın mümkün müdür imkanı?
Bin kere düşünür, bir kere yaşarsın anı..

Hayat soğuktu, ölüm gelse fark eder miyim?
Ölüm de soğuk gelecek hisseder miyim?
Velhasıl,
Tutulmamış sözlerin cinayetiydi bu.
Başlamak da, bitirmek de zordu
Bir hakikat ki,
Aşk her zaman, yerin altında son bulurdu..

11.06.2022

Yollar gitmek için..

İnsan neleri yapabilir, neleri yapamaz?
Ateşe dokunamaz
Kirpiyi avuçlarında tutamaz
Suyun altında nefes alamaz
İnsan neyi en iyi yapar biliyor musun?
Gitmeyi iyi yapar
Arkasına bile bakmadan gitmeyi..
Dünya döndükçe
Gün doğdukça, battıkça
Gitmeyi iyi yapar
Çünkü yollar sadece gitmek içindir
Dönmek için değil...

31.05.2022

Nefretim..


Bir anda mı nefret ettim sanıyorsunuz onlardan? Bir anda kimse nefret etmez kimseden. Bir şeyler canlanır gözünde düşünürsün, dalıp gidersin. Ondan sonra da hükmü kesersin, ya seversin ya nefret edersin. Ama nefret yoruyor işte insanı. Yüz kasların değişiyor gördükçe, duydukça. Bilinen bir gerçektir insan somurturken, güldüğünden fazla yüz kası çalışırmış. Yoruluyorum yani görmekten, duymaktan ve hatta bilmekten..

İşin başka bir gerçeği ise nefret ettiğiniz ne varsa kişi ya da nesne, asla unutamazsınız. Bir sevdiklerinizi unutmazsınız bir de nefret ettiklerinizi. Yapacak bir şey yok işte. Bu böyle devam edecek. Yorulmaya, sıkılmaya, somurtmaya devam edeceğiz. Erkenden yaşlanacağız, deforme olacağız..

Senden nefret ediyorum be. Beni kendine düşman ettiğin için nefret ediyorum en çok. Canımı bilerek acıttığın için, geçmişi unuttuğun için nefret ediyorum. Nefret ettiğim çok şey var aslında. Zaten tanıdığım insanlardan kolay kolay nefret etmem. Genelde benim nefretimi tarihin çöplüğünde bulunmuşlar ve bulunacaklar kazanır. Bu öyle değil..

26.05.2022

Uzak ve Yakın..



Uzağın da dili var, yakının da
Biri tatlı dilli, biri zorba..
Hasret yakınında, soğuk bir kılıç
Bir el diğerinin uzağında, sıcak bir hayal..