Düşüş/Bakış..

Bilmem kaçıncı insanın, bilmem kaçıncı sillesi. Yanakları pembe bir çocuktum oysa. Vurup kaçtılar gerillalar gibi. Yabancı şehirlerde bana uzak hakikatler..

İşin özü bu, zehre batırılmış hançerler. Yüreğinde kim varsa o değdiriyor parmak uçlarına. Bir bakmışsın ölmüşsün bile. İki kelam edemeden, verilen selamı alamadan göçmüşsün işte. Arkanda koca bir ülke, damı olmayan bir ev ve vefasız arkadaşlar bırakmışsın. Bir izmarit gibi akmışsın mazgala, sonun kanalizasyon olmuş..

Fazla düşünme benim için. Aklına geldiğim o bir dakikayı iyi işlerinde kullan. Kendini geliştirmende, güzel bir şarkı dinlemekte falan. Ben hep yalnızdım, yalnız yürümeye devam edeceğim. Bazen boşlukta yürüyeceğim çizgi filmlerdeki gibi, boşluğun farkına varmayacağım ki, düşmeyeceğim..

Ola ki düşersem, sen hep puslu penceremden baktığım gibi kal. El sallayacağım çünkü tanıdığım o sana..