I.
Bir demir perde örtmüştü hayatımı sürdürdüğüm tüm odaların pencerelerini. Birkaç küçük ışık huzmesinde insanları anlamaya çalıştım, anladığımı sandıklarım oldu, hiç anlayamadıklarım çoktu. Bu düzende yerim yoktu. İdare edenlerdendim ben, ne olursa olsun. Bana "nasılsın" diye sorduklarında bile idare eder diye cevaplıyordum. Bir cevabım vardı, öğrendiklerimden ziyade içgüdülerimin verdiği cevaplar, dışa vurmasam da beni teselli etmeye yarıyordu. Sonra sıkıldım bu cevaplardan, kimlerin ne dediklerini iyi ya da kötü olsun, duymak istemedim. Gün ışığı açlığı çekiyordum doğru, ama lambalarımı da kıstım sonunda. Gözlerim körlüğe alışmalıydı. Kendimi yaralayacak yaşları da geçmiştim, benden kimsenin haberi olmamalıydı artık. Bana koşmamalılardı, yardım için, çünkü beyhudeydi. Canlarını sıkmamalıydım. Bu konuda başarılı oldum, hatırlatmadım kimseye kendimi. Satırlarda intiharlarım saklıydı, her gün değişik metotlarla öldürdüm kendimi, kalemlerimle. Bazen çırılçıplak astım kendimi doğalgaz borusuna, bazen kolayla birlikte yuttum kutularca antidepresanı. Bu yazdıklarımı gerçekleştirmekten beni alı koyan tek sebep "ya ölmezsem" düşüncesiydi. En büyük fobim yaşamla lanetlenmekti ve bu lanetin en uç sınırı da, başkalarına muhtaç bir biçimde yaşamla lanetlenmekti. Bu fobimi en azından kendim çağırmak istemediğimden erteledim intiharlarımı..