Binlerce ukde arasında birkaç nükte; yaşanmışlıklar..

19.12.2022

Memleketimde..




Memleketimde,

Bilge, cahilden kaçıyor; akıllı, deliden...
Aynalar bile gösterir olmuş, insanı tersinden.
Haklı susmuş, terazi şaşmış, millet alışmış.
Belli ki su yolunu bulamıyor artık kendiliğinden.







Not: 2022 yılı için benden bu kadar. 2023'te görüşmek üzere..

16.12.2022

Kitabımın PDF hali..

 


Evet arkadaşlar, 2019'da çıkardığım ilk ve tek kitabımı şimdi okuma imkanı olmayan (malum pahalılık vs.) ya da e-kitap okumaya alışmış kimseler için pdf olarak paylaşmak istedim. Olur da okur ve severseniz, imkanınız da varsa alırsanız sizin için imzalayabilirim tabi ki. Ama mesele bu değil, mesele kitabın okunması ve daha fazla insana ulaşmasıdır. Bunu görebilmek istiyorum, indirilme sayısına bakacağım aralıklarla ve gördüğüm sayı beni motive edecektir, öyle düşünüyorum. Bu da beni yeni bir kitap çıkarma konusunda hareketlendirebilir.

Neyse, kitap 97 sayfa, çoğunuzun bir oturuşta bitireceği türde. Şiirler yormuyor, akıcı ve yalın. Hiç süslü, ağdalı cümle yok, herkesin anlayabileceği türde yazmaya gayret ettim. Çünkü o şekildeki şiirleri okumayı ben de sevmiyorum. 

Aşağıya bıraktığım linkten indirebilirsiniz.

Keyifli okumalar diliyorum. Umarım vaktinizi çalacak türde, nefret edip, sevmeyeceğiniz bir kitap olmaz. Herkese bol şiirli günler...

https://disk.yandex.com.tr/i/HKlr4pNwcl7Emw

14.12.2022

Hayatın Gerçeği..



Yürüyorum aheste bir sokağın içinde,
Köpekler kedileri, kediler fareleri kovalıyor.
Sokak lambasının cılız ışığında dans ediyor kelebekler
Bir keskin rüzgar tokatlıyor yüzümü
Derken siren sesleri kulaklarımda
Meğer hırsız arıyormuş polis arabaları
Ne garip değil mi?
Bir tane ekmek aşırana da hırsız deniyor,
Ülke soyana da...

Rıhtımdayım bu sefer
İnsanlar koşturuyor aş peşinde
Bir dolup bir boşalıyor vapurlar
Bir köşede mandolin çalıyor ihtiyar
Para kabı boş vaziyette
Saçları bembeyaz, yüzünde yine de tebessüm
Siftahı ben yapayım bari
Akşama ne kaldı ki?

Evli evine, köylü köyüne
Peki ya hiçbirine?
Soğukta yapayalnız insanlar
Tek suçları dünyaya gelmek
Yaşayamadan ölmek.
Ne garip değil mi?
Zengine de insan deniyor, fakire de...

Şehirde bir gece yarısı
Etrafta seyyar köfteciler,
Balık-ekmekçiler
Kokuyu alan kuruşu olmayan insanlar
Sadece alanlara bakarlar
Kapanmış bir dükkanın kepenginin önünde yatıyor bazısı
Ayazda üstüne aç karnına uyku tutturuyorlar
Hepsinde bir umut yine
Sabaha ne kaldı ki?

8.1.2017

Renkler Kararırken s.52-53




 

4.12.2022

Seyyah..



Bindim Harem'den, seyyah.
Geçtim Bolu'dan, Ankara'dan seyyah.
Eyledim sabrı tımar, aştım dağı, ovayı seyyah...
Vardım varmasına,
Gördüm görmesine,
Sevdim sevmesine...

Anlık bir düş idi, kaybettim.
Hamdım, fazla piştim, yandım.
Yiterim sandım, yittim seyyah...
Bilahare, döndüm sokağıma,
Oturdum divanıma,
Kıyamete kadar sadece "düşündüm" seyyah.
Sadece düşündüm...





3.12.2022

Kabare..




Ve perde indi...
Gözlerdeki yaş da dindi
Ne umduk, ne bulduk
Bu sahnenin oyuncusuyduk.
Tez mi bitirdik rolümüzü?
Erken mi çıkardık kostümümüzü?
Kimler izledi, kimler uyudu?
Kimler beğendi, kimler sevmedi?
Öylece işledik olanı biteni
Şu yalan hayatın sadece bir özetiydi
Belki bazılarına anlamsız gelecek.
Bazıları yaşadıkça öğrenecek
Bir kişi bile anlasa yetecek,
Yetecek...

Hüzün ve sevinç buradaydı.
Alkışlayanlar ayaktaydı.
Her Cumartesi akşam yedide
Başlar ve biter bu kabare.
Hayat gibi biter.
Bıçak gibi keser...







3.9.2016