Binlerce ukde arasında birkaç nükte; yaşanmışlıklar..

31.03.2020

Seyir..

Yolda hızlı bir şekilde giderken, kartondan yapılmış bir polis arabasından tırsmaya benziyor bazı korkularım. Basit korkular biriktiriyorum sanki. Korkmadan yaşanmayacağını tecrübe edenlerden duydum..

Bu seyirde vardığım yerlerden daha fazla yolda kaldım. Kimse de durup yardım etmedi açıkçası. Hep tek başınaydım, bu yüzdendir ki favori şarkım Kesmeşeker'den "Tek kişiyim ben hala" oldu. Bazen çıldırdığım oldu yalnızlıktan. Ama yalnızlığın öğrettiği çok şey oldu. Kişilere bağımlılıktan kurtuldum. Kimse beni rezil edemez artık, körü körüne hiçbir şeye bağlanamam artık. Öfke kontrolünü becerebiliyorum. Bir şey kıracak kadar, duvarları yumruklayacak kadar sinirlenmiyorum. Birinin esareti altına girmek çok kötü bir duygu. Ben bunları yaşadım zamanında. Gerçekten de belirli bir vakit geçince düzeliyorsun. Sular duruluyor ve kendini buluyorsun. Geçmeyecek sandığın her şey geçiyor. 8-9 yaşlarında bakıcı ailemin yanındayken bir an önce büyüyeyim diye Tanrıya yalvarıyordum. O derece zor durumdaydım. 20 yıl kadar geçmiş üzerinden, büyüdüm nihayetinde. O sorunlarım geçti ama başka sorunlar peydah oldu. Bunlar da geçecek ve sonunda ölüp gideceğim. Ne mutluluklar kalıcı ne de acı veren duygular. Böyle olması gerçekten insan için en iyisi..

26.03.2020

Sızı..

Ölmek için de biraz enerjin olmalı. Ölemeyecek kadar yorgunum şu sıralar..

Yatağa boylu boyunca uzanıp tavana dikerdim gözlerimi. Bir süre öyle baktıktan sonra kapanırdı gözlerim. Her şeyin bir nedeni var mı? Yaptığımız her etkinin bir tepkisi. Biraz eylemsizlik iyi gelebilir bünyeme. Belki sosyal medyadan çekmeliyim kendimi sadece bu blog açık kalmalı. Hayat bulanıklaşıyor gitgide. Sadece ben değilim bunalan, herkes bunalıyor. İçine ediyorlar dünyanın sonra bunalıyorlar işte. Böyle bir oksimoron..

Karanlıkta yol alıp, aydınlıkta ulaşma devri bitmiş benim için. Sadece saklanma ve kaybolma devri başlamış. İçim kapkara, bir sırma bile girmiyor içeri. İstek kalmamış, mücadele gücü bitmiş. Tedavülden kalkmışım. Öyle olsun...

Yine deli gönlüm, yine bu mevsimde, hicranını yalnız başına çeksin bakalım..


21.03.2020

Huylar ve Sanrılar..

Küçükken oyuncak bir motosikletim vardı, halının üzerinde gezdirirdim. Belki bir yıldan fazla öyle oynadım onunla. Sonra kurcalarken bir düğmesi olduğunu farkettim. Düğmeye bastığımda tekerlekler dönüyordu. Üzerinde dengeyi belirleyen bir nesne olmadan kendi başına gidebilir miydi iki tekerli motor? Yapmışlar ama. O günden bu yana dikkatimi geliştirmeye çalışsam da, hep boş denemelerimden sonra yeni bir özellik fark ediyorum her şeyde. İnsanların farklı farklı özellikleri var. Ömrünün sonuna kadar yaşasanda, her şeyini bildiğin bir insanın seni şaşırtacak bir özelliği çıkabiliyor. Evriliyoruz iyiye ya da kötüye. İyi hislerimizi de bastırıyoruz kötüleri de. Açığa çıkıp, çıkmamasında mesele..

12.03.2020

Kesintiler..

Kesintiye uğrayan çok şey oluyor yaşadıkça. Sesimizi çıkarmıyoruz veyahut görmezden geliyoruz. Sevgi, saygı, hoşgörü hatta insan kesintileri. Yalnız, köhne hikayeler doğuruyor. Ben de içindeyim, sen de içindesin bu hikayelerin..

Vurdumduymaz insanoğlu hiç aramayacak kesintileri. Bir şey kaybettiğinde hayat akacak yine. Çünkü ruhumuz tembel, düşünmemek güzel ve basit. Belki yukarıda saydığım kesintileri de internetten sipariş edip, ayağınıza kadar getirtirsiniz. Ama çok para ödersiniz benden söylemesi..