Binlerce ukde arasında birkaç nükte; yaşanmışlıklar..

27.11.2021

Kabulleniş..


Bugünler dün oluyor yaşayamadan..

Belki de bugünü görmüyorum hiç bir zaman, aklım hep dünde kalmış oluyor. Ortalıkta bir şey yokken bir his gelir hayat mükemmel, yaşamak çok güzel diye. İşte o hissi, kaybettiklerimin arasında en çok onu arıyorum, istiyorum. Lakin bulamıyorum ya da bana uğramıyor. Birdenbire gelir ve bir an sevindirir insanı. O bir âna o kadar ihtiyacım var ki..

Şiiri bıraktım ama yazıyı bırakamam herhalde. Çünkü deşarj olamam, içimdeki zehri atamam. Bana burası gerekli kimse okumasa bile. Burası benim not defterim, zira kalemle yazı yazmayı hiç sevmiyorum. Hem yazım güzel değildir, hem de sıkılırım. Zamanında kısa notlar ve mektuplar alırdım sevdiklerimden. Ama inanın hiçbirine cevap yazmadım, yazmam gerekiyordu ama yazmadım. O da hala içimi sıkar aslında. İşte bu sebeplerden, yazı yazmak istemememden ve yazı stilimden utanmamdan. Ne diyordum, yazı yazmayı bırakmamam gerekiyor, bırakmayacağım da..

Sırtımda bir etiket var sanki. Bu hayata karşı başarısızlığın başka bir açıklaması yok. "Hiçbir zaman beceremedi, hiçbir zaman beceremeyecek" yazıyor tahminimce. Ben de böyle hissettiğime göre başarısızlığı kabullendim denebilir..

Bir şeyler durmaksızın yaralar çoğu zaman insanı. Ben de o insanlardan biriyim. Saliseler içinde değişik yaralar alıyorum. Biri kabuk tutmadan diğeri kanıyor, yani yaralarım hep beraber kanıyor. Kendi başıma da saramıyorum açıkçası. Nitekim aşamadığım şeylerle beraber öleceğim gibime geliyor..

Burada tecrübesizliklerimi anlatıyorum aslında. Tecrübeli olduğum halde tecrübesiz davrandığım hikayeleri aktarıyorum. Bir de aforizma yazıyorum bazen bunlarla ilgili. Çok da önemsemeyin derim, çünkü ben kendime uygulayamıyorum yazdıklarımı. Terzi söküğünü dikemez olayı değil sonuçta. Bunları yaşayıp, deneyip, görüp; sonuçlarını yazan kendine uygulayabilmeli. Bu konuda da beceriksizim demek ki..

Şu bir gerçek ki mutluluğun formülü kimsede yok ve mutluluk; koltuk kenarında, halının altında, kapıların arkasında aranıp bulanacak bir şey de değil. Bir anahtarlık veya çakmak gibi bulamazsınız yani. Mutluluk sıfırdan bir şehir kurmaya benziyor. Altyapılar, üst yapılar, yollar, tüneller hepsi birleştiğinde ve düzeni oluşturduğunda mutluluk peydahlanıyor. Doğup, büyüyor. Anladım ki ben bir şehir kuramam..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Lütfen yorumlarınızı bir isim ile paylaşın. İsimsiz yorumlara sadece teşekkür ediyorum.