Binlerce ukde arasında birkaç nükte; yaşanmışlıklar..

7.01.2022

Kesit..


Dışarıda adımlarken başkalarına nasıl görünüyorum kim bilir? Benim hakkımda ne düşünüyorlar, mutlu ya da mutsuz olduğumu anlayabiliyorlar mı? Gerçi ülkede mutlu insanlar mikroskopla dahi görünmeyecek gibi. Ama olur ya beni gören "ne mutsuz çocuk" diyor mudur? Ya da tam tersi. Zamanında benim de ilk kez gördüğüm insanlar hakkında tahminlerim olurdu. Kadıköy - Eminönü iskelesinde birilerini beklerken vapura ilerleyenleri gözlemlerdim. Neye yetişiyorlar, ne işleri var, yoksa sadece eğlenmek-gezmek için mi biniyorlar o vapura diye düşünürdüm. Buluşmalara neredeyse bir saat öncesinden gittiğimden, beklerdim. Bir saat boyunca o insanların donuk-canlı ifadelerinden çıkarımlar yapardım. Birileri de benim ifademden bir şeyler çıkarmıştır muhakkak..

Sade giyimli, ciddi, ne yazık ki suratsız bir adamım işte. Hiçbir şeye yetişmiyorum, vaktim var ki laklak yapıyorum leylek gibi. Zamanında ötelediğim hislerimi sonsuza dek unutmuş gibiyim. Yıllar geçer ben olduğum yerde kalırım. Yosun tutmuş beynim de, yüreğim de. Keşke deyişlerime kızmıyorum, ne kadar çok olursa olsun yine yapardım aynı hatalarımı. Çünkü böyle yaratılmışım. Doğru hareketler otobanında zincirleme hatalar yapmak benim misyonummuş..

Sadece bir şey canımı sıkıyor. O da çok kırılgan olmam. Bir kelebek kanat çırpsa rüzgarından uçacakmış gibi. Bu yüzden yalnızım ya zaten. Kırılabilecek bir eşyayı ne kadar sarıp sarmalasan da, kırılıyor. Ben de kırılıp, en dandik yapıştırıcıyla yapıştırıyorum parçalarımı. En çok beynim hasar gördü, yerli yersiz düşünceler parçalara ayırdı. Artık düzgün kararlar veremiyorum o yüzden..

Nedenlere takılmayalım. Neden ararsak ekvator gibi dolaşırız dünyayı. O kadar bulunur yani. Ben böyleyim işte. Başlarım, bitiremem. Koşarım, sonunu getiremem. Ortasından başlasa da sonu gelmez. Bir ton malzeme olsa da lezzetli bir yemek çıkmaz ortaya. Ama şu bir gerçek ki, kendimle barışma sürecim iyi gidiyor. Sulh olacağız yakında. Sonunda bu serzenişlerde azalarak bitecek..

Böyle atıyorum adımlarımı, bir yere yetişecekmiş gibi ama değil. Rahatça, ama değil. Manzarayı fotoğraflayacakmış gibi, ama sadece takılı kalmış gibi..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Lütfen yorumlarınızı bir isim ile paylaşın. İsimsiz yorumlara sadece teşekkür ediyorum.