Binlerce ukde arasında birkaç nükte; yaşanmışlıklar..

24.02.2023

Yitirilen..


Çocukluğum tepelerde geçti sayılır. Yere basmıyordum neredeyse. Nazım'ın Ceviz Ağacı şiirinin yazılış maksadındaki gibi polisten ya da herhangi birinden saklanmak için çıkmıyordum oralara. Tamamen keyfi bir haz içindi, bazen de gereklilikti. Çocukken sizin topunuz hiç ağaçta kalmadı mı? Kalmıştır. İşte o topu indiren çocuk bendim. Kimse sorumluluk almazdı, hayatını riske atmazdı. Belki kendine güvenmezdi, belki de hepsi akıllıydı, mantıkları gelişmişti. Ben macera arıyordum, hala da ararım. Bu özelliğim bana güzel şeyler keşfetmemi sağladığı gibi, götürüleri ve zararları da olmuştur..

Yeterince tepe değildi, belki tepe de sayılmazdı. Ama boyu 1.50 olan bir çocuk için çok yükseklerden seyrettim İstanbul'u. En azından semtimi seyrettim. Selimiye'yi. O zamanlar bakarken hissettiklerimi şimdi hissedebilir miyim bilmiyorum..

Bazen milyon yıl geçmiş gibi geliyor, bazen de dün gibi. Hiç hatırlayamadığım kesitler beliriyor aklımda. Alakasız şekillerde, herkesin başına geliyordur bu. Bazı anlar silsilesi akıyor zihninizde. Hiç aklınızda yokken bir düğmeye basılıyor sanki..

Yitirip de aradıklarımızdan neler var neler. Gençlik, ergenlik, ilkler. O heyecanı ve yaşama arzusunu arıyorsun. Atiklik, çeviklik, sivri dillilik. Yitirilmiş işte bulamazsın bu deryada. Dostoyevski Ezilenler kitabında şöyle der: "Temelli yitirdiğimizi yeniden bulmaktan umudu kesmeliyiz." Haklı elbette ama olmayanı arayan insanoğlu, bir zamanlar sahip olduğunu tekrar bulma isteğini kolayca yenemiyor..

Benim çocukluğuma özlemim, milyarların hevesleri ve ümitleri. Onları arayıp bulma ve yeniden var olma çabası hiç bitmeyecek gibi görünüyor..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.