Binlerce ukde arasında birkaç nükte; yaşanmışlıklar..

27.03.2025

Ben Yaşadım..


Ben yaşadım.
Gördüm, tattım, dokundum, işittim
Karşı mahallede bir araba dayak yedim
Ve komşu kızını sevdim.

Ben yaşadım.
Evvel bir zaman içinde
Unutulacağımı bile bile
Bir buz parçası gibi çöl ikliminde

Ben yaşadım.
Çocukken babamın çakmak cebinde
Yetişkinken 5 metrekarelik bir kafeste
Şefkatin ırağında, hasretin kanadında.

Ben yaşadım.
Sınav kağıdını boş bırakarak
Hıçkıra hıçkıra ağlayarak
İstemsiz nefes alarak ve utanarak.

Ben yaşadım
140 mevsim değişti
420 ay geçti.
Ve beklenenler hiç gelmedi.

Ben yaşadım
Işığa örttüm perdemi
Geçmişe yonttum düşüncemi
Taşa oydum benliğimi.

Ben yaşadım
Kimse varlığımı görmedi.
Ben öldüm
Kimse yokluğumu fark etmedi.





24.03.2025

Ah Bir Olsa..


Bir çizgide gitmiyor işte. Keşke gitseydi.

Bir göz kırpışı mutluluklar hiç olmasaydı. Hep kötü seyretmiş olsaydı alışmıştım çünkü. Olacakken olmaması insanın yaşama sevincini öyle çökertiyor ki. Ülkenin geldiği noktaya söyleyecek sözüm yok, kendi canımın derdine düşmüşüm. “Nabıcaz be Kamil?” modundayım. Bugün bitse hayatım sadece teşekkür ederim. İşte hayat, omuzlarına filler yükleyen hayat artık bir bitsen mi?

Her şeyin bir sebebi vardır biliyorum. Sadece o sebebi bulabilseydim diyorum. Sonunun belirsiz olması heyecan vermiyor. Ben hep daha önceden izlediğim filmleri izlerim sonunu bildiğimden. Bu belirsizlik, bu anadan üryan çıplaklığım, başıma nelerin geleceğini bilememem beni çıldırtacak. Gerçekten hiçliğe karışacağımı bilsem ölüm ağrısını tüm şiddetiyle karşıma alırdım.

Bu dünya boktan da değersiz bir yer. Herkes maddeye tapıyor, insanlık, vicdan kalmamış. Teker dönsün, dişliler çalışsın, sistem işlesin de herkes bok içinde yüzmeye devam etsin. O pahalı parfümler koklansın, ev tapuları, araba ruhsatları biriksin yaşayın gitsin.

Kimseye artık diyecek bir sözüm yok. Sadece bir siktirip gidebilsem bu âlemden bir an önce. Zamansızlığa yol alsam, yanacaksam yansam, hükmüm kesinleşse. Allah biliyor ya dermanım yok, gidonu bırakmışım yokuş aşağı giderken. Bir kaçabilsem buralardan. Bir isimsiz mezarım olsa. Ah bir olsa..

17.03.2025

Ve Işık Kırılır..



Seçim yapılır

Işık kırılır, ses dağılır

Gurbete behemehal dalıştır bu

Yalandan gerçeğe

Yanlıştan doğruya

Gidene müselsel itiştir bu

Nefse zincirli kilidi kırıp

Nefesini bırakıştır bu..



13.03.2025

Elim Bir Süreç..


Herkes gider sen kalırsın derler ya. O aşamadayım galiba. Bir yazımda bahsetmiştim bu ihtimalden ve hayat sonunda beni tek başıma ormanda bırakmak üzere. Nasıl olacak, nasıl olacağım?

Kimseye sitemim yok, yalnızlığım benim sorunum oldu çünkü. Ben kendimi yalnızlığa zincirledim. İki başarısız intihar denemesinden sonra bir daha denememeye yemin etmiştim. Ben kendi isteğimle gitmeyeceğim buralardan, kendime direkt ölümcül bir kötülük yapmasam da, sağlıksız beslenerek, sigara içerek hayat süremi kısaltmaya çalışacağım.

İşyerindeyken bütün mahalle uyurken gecenin 3’ünde ağlama krizine girdiğimi siz okuyanlar hariç kimse bilmeyecek. Ölüm Allah’ın emri, ben babama son 20 yıl da olsa doydum. Bunun için şükrediyorum. Babamla çok iyi ikili olduk, yoldaş gibiydik. Şimdi sadece Tanrı’ya babama çektirmemesi için dua edebilirim. O melek gibi bir insan, bugüne kadar verdiği sadakalar sayesinde dimdik ayakta durdu. Kimseye muhtaç olmadı ve bizi de muhtaç etmedi. Tanıdığı herkese bir iyiliği dokunmuştur.

12.03.2025

Kimse Bilmeyecek..


İlerliyorum ve dikiz aynasında küçülüyorsun.
Geride yaşanmışlıklardan çok yaşanmamışlıklar
Öyle ki tozlanacak tavan arasında hatıralar.
Ve bir palyaço ağlayacak maskesinin altından.

İstemsiz bir sorumluluk olan hayatım
Beni kim bilir nereye sürükleyecek.
Durmak istesem durdurmayacak
Dönmek istesem döndürmeyecek...

Mesele içimdeki kimsesizlik
Mesele nefesimdeki sensizlik.
İşte bunu,
Kimse duymayacak
Kimse bilmeyecek...





9.03.2025

Olmayan Ne Varsa..


Bir gün görüşürüz yeniden
Hikayemiz sürer bitti derken
Toprağa cemre düşer de vakit erken
Bir gün güneşi uyandırırız.
Bir daha da uyutmayız.

Bir gün 17’mizde tekrar buluşuruz.
Dünyayı müsait bir yerde durdururuz.
Göz göze, diz dize oturur
Olmayan ne varsa oldururuz...



6.03.2025

Yenildim..


Yenildim hiç hesapta yokken
Yüksekten manzaraya bakarken
Tek pare top atışı yetti duvarların yıkılmasına
Düştü şehir, yangın içinde akşamına.

Yenildim zamanın böylesine.
Kibirli devlerin o cüssesine.
Karıştım
Saten çarşaflardan kayarcasına hiçliğe.
Övgüler dizerek deliliğe.

Yenildim bir hafif rüzgâra
Ve uçurdu attı beni uçurumlara
Düşerken anladım bu âlemi
Siyaha araladım perdemi.

Yenildim ateşe mumdan kayığımla.
Yenildim yokluğa zerreden varlığımla.
Yenildim ve birdendir tükendim..





3.03.2025

Dönsen Bile..


Dönmek mümkün mü artık?

Ne sen aynı sen, ne ben aynı ben. Ben sana gelsem, sen bana dönsen dünyalar kadar farklıyız artık. En yabancı birinden daha yabancısın bana, yabancıyım sana. O yıllara dönebilmek mesele. O toylukta, o saflıkta buluşabilmek. İlk kez hissettiğimiz duyguları yeniden yaşayabilmek. Sen başka bir tarafa bakarken bütün mimiklerini izleyebilmek mesele. İnsan 25’inde ölür 75’inde gömülür demiş ya Tarkovski. Benim ölümümün üzerinden 10 sene geçmiş. Hep o ana dönme istemiyle öldüm ben. Nietzche gibi halüsinasyonlar içinde öldüm. Olmaz ya hani Tanrı cennetinde yer verse sadece o anda kalabilmek isterdim..

Bir kıvılcım yakalamışsanız bırakın yangına dönüşsün. Sevdiğinize sudan sebeplerle sırt dönmeyin, onu küstürmeyin, onu soğutmayın. Her zaman aşkınızı muhafaza edin ve hep ateşi harlayın. Zor zamanları birlikte atlatın. Dünyayı tek başınıza sırtlamaya çalışmayın. “Dönsen bile bulamazsın beni bende” Pişmanlıklar sizi ağacı kemiren kurt misali yaşlandıracaktır. Kırılan cam bardağı kırılmadan önceki haline getiremezsiniz. O yüzden bilinçli olun, birbirinize iyi gelmeye çalışın. Kimse kalmasa da etrafınızda sırt verebileceğiniz tek kişinin o olduğunu hissettirin birbirinize. Hayat yalnızlara o kadar ağır geliyor ki. Yıllarınızı inat ederek, ego içinde tüketmeyin..