Yalnızsın dostum, bunu hep anımsa..
Etrafını saran kalabalıklar, düşersen topukları kıçlarına vura vura kaçacaklar senden. Mutluluğunu kıskanacaklar, kederinde keyiflenecekler. Bunu sana belli edenler şerefli düşmanlarındır. Ama diğerleri öyle yapmazlar. Bunları gözlemen gerek, düştüğünde telefonlar çalmıyorsa, yükseldiğinde ise susmuyorsa bu işte bir gariplik vardır.
Arkadaşlar onlarca olabilir, oturur çay içersin onlarla, havadan sudan muhabbet edersin. Ama arkadaştır sonuçta senin mutsuzluğuna ortak olma garantisi vermezler sana. Arkadaşlarına bel bağlama bu yüzden. Ne kadar popülerdim ben gibi sanrılara kapılma. Çoklukta bokluk vardır. Kaliteli bir yalnızlığa kapatmalısın kendini. Mutluluğunu saklamalısın, mutsuzluğunu ise afişe etmemelisin. Kapalı kapılar ardında ağlamalısın.
Hepimiz yalnız doğduk bu dünyaya. Hepimiz tekerini döndürmeye çalışan insanlarız. Kimse sen tren tarafından kesildiğinde sana üzülmeyecek. “Seferler aksayacak şimdi eve nasıl döneceğim” diye üzülecek. Hayatlarımız para etmez bir başkası için. Vah vah, tüh tüh ve bitti hikâyen işte. Bir vah vahla uğurlayacaklar seni.
İnsanın insanlar tarafından bu kadar değersizleştirilmiş olması tuhaf bir davranıştır. Karda, kışta, fırtınada kedi ve köpek için endişelenirler ama evsiz bir adam kimsenin umurunda olmaz. Düşünebilen biri buradaki çelişkiye delirebilir. Hayvana empati yapıp, insana yapamamak nasıl bir durumdur?
Meydey düşüyoruz diyeceksin. Alkışlarla izleyecekler seni. “Hepimiz öleceğiz sonuçta ama şimdi yaşamamız gerek” diyecekler. Ruhunun ağırlığını sadece sen yükleneceksin. İyi bir insansan o mavi balinanın altında ezileceksin.
Yalnızlığa isyan etme. Yalnızlık seni kıskanmayacak, ezmeyecek ve sana vaatlerde bulunup sözler vermeyecek. O sana ayak uyduracak, senden bir beklentisi olmayacak.

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.