Boyumu aşan denizlerde yüzdüm, açıldım kıyıdan metrelerce. Eskiden bir şeyleri başardım, o yüzden ona tutunmak işime geliyor. Geçmişim hem fazla sevip şımartmadı, hem fazla dövüp yıldırmadı. En samimi anlarda, en sahte anlarda yaşandı ve bitti. O yüzden yenilik hep şüpheli olacak gözümde. Belki de önceki hayatımda engisizyonculardan biriydim, belki de "İcat edilebilecek her şey icat edildi" diyen kişinin yakın bir akrabasıydım. İşte kolaya kaçmanın bedeli bu. Yüksek bir duvar gördüğünde hemen merdivene sarılmak böyle bir şey. Ama yetişmiyor işte çoğunlukla merdiven duvara. Değişime adapte olamıyorsun ve hızla yok oluyorsun. Yok olmak ölmek demek değil, hiçbir zaman hatırlanmamak. En büyük ceza unutulmaktır. Bu da böyle biline..
Önce uzaktan görmeyi öğrendik, sonra uzaktan sevmeyi. Yağmur sularına karışıp aktı gözyaşlarımız mazgallara. Hep uyanınca her şey farklı olsun istedik ama uyumadan önce bunun için bir şey yapmadık ve bir bir delirdik aşamadıkça duvarları..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Lütfen yorumlarınızı bir isim ile paylaşın. İsimsiz yorumlara sadece teşekkür ediyorum.