Binlerce ukde arasında birkaç nükte; yaşanmışlıklar..

1.03.2024

Bir Sistem Var Bir de Ölüm..


Her şeyimiz var ama hiçbir şeyimiz yok. Yani materyal var, madde var; Ruh yok, duygu yok kimsede. Para, güç vs. zor da olsa kazanılır belki. Ama sevgi, saygı, içtenlik, dürüstlük sonradan kazanılmıyor. Biz bunları çoktan yitirmişiz, kaybetmişiz. İşin tuhafı bunlarsız yaşamayı da öğrenmişiz. Bu dünyaya bir ağaç olarak gelmek vardı aslında. Birilerinin gelip keseceği vakte kadar dimdik durmak vardı. İnsanlar tamahkâr, hep istiyorlar. Yatları, katları, uçakları olsa bile ada sahibi olmak istiyorlar. Bu uğurda güçsüz gördüklerini iki saniyede sümkürüp atıyorlar bir mendil gibi çöp kutularına.

Dipten başlayan kişi, acı çekerek, bedel ödeyerek, aşağılanarak yükseliyor ya hani. Şeytanlaşıp, geldiği yeri unutuyor ya. (Hafıza-i beşer nisyan ile maluldür.) Yeni başlayanlar da acı çekmeli diye düşünüyor. Onlar da her şeyi yapsın yükselmek için. Onlar da hayvan gibi muamele görsün, zehir içsin, kan kussun, soytarı olsun istiyor. Çünkü buralara kolay gelmemiş, kimse kolayca gelmesin. Hatta hiç gelmesin.

Her şeyimiz var, imkânımız yok değerli okuyan. Güçlü olmak zorundasınız, hayata direnmek zorundasınız. Sürüye, şartlara, sisteme uyum sağlamak gerekiyor. Köprüyü geçene kadar bütün ayılara, dayıcığım demek gerekiyor. Evet, hızlı aşama kaydetmek için baş şarttır yalakalık. El pençe divan duracaksınız. Patronun ayak işlerini yapacaksınız. Adam elini, yüzünü yıkayacak, siz havlu tutacaksınız.


Fesuphanallah isimli şarkıyı bilir misiniz? “Böyle gelmiş, böyle gidecek korkarım valla” sözü geçer içinde. Korkmaya gerek yok oysa. Mesele alışmak, kendini alıştırmak. Düzeni kim koyduysa, otorite kimse boyun eğmek gerekiyor. Ya yıkacaksınız ya da iyi kamufle olacaksınız. Büyük şehirlerin amazon ormanlarından farkı mı var? Kentlerde yılan, timsah, jaguar falan yok da, insan denilen emek düşmanı bir canlı var. Hadi o hayvanlar ekosisteme fayda sağlıyor. Bu güçsüzü, zayıfı ezen insanlar neye fayda sağlıyor? Büyük çarkların dönebilmesi için küçük çarkların dönmesi lazım. Adam kendine yetecek ki sonra sizi doyursun. Öyle bakmıyorlar işte. En ufak bir empati yok hiçbirinde. Yolda kalırsın, son sürat yanından geçerler. Acıkırsın, karşına oturup şapır şupur yemek yerler. Bayılırsın, etrafını sarıp bön bön izlerler.

Bir zamanlar kölelik vardı, bir zamanlar kula kulluk vardı. Şimdi ise bağlılık var. Bağlılıktan kastım elektronik kelepçeyle bağlısınız sermayeye. Hadi geçmişte nadir de olsa köleleri azat edenler vardı. Günümüzde kimse kimseyi azat etmez, edemez. Rahatları kaçar çünkü. Alaaddin’in sihirli lambası gerçek olsa bunlar birinci dilek haklarını sonsuz dilek hakkı istiyoruz diye kötüye kullanırlar.

İşte öyle. İnsanlar çoğunlukla bundan dolayı deliriyor, pes ediyor, dünyaya paydos çekiyor. Bazıları dayanıyor, dayanmasına. Ama ölümünü paraflamayı dört gözle bekliyor. İyi ki ölüm var diyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Lütfen yorumlarınızı bir isim ile paylaşın. İsimsiz yorumlara sadece teşekkür ediyorum.