Binlerce ukde arasında birkaç nükte; yaşanmışlıklar..

23.02.2025

Fark Etmemişim..


Fark etmemişim günlerin kısaldığını.
İyiliğin azaldığını, kötülüğün arttığını.
Geçmişin sırtımda kıymık misali saplı kaldığını.
Fark etmemişim..

Sabah değil de bunca senedir,
Akşamüstü uyandığımı fark etmemişim.
Yalnızlığımı ve bezginliğimi hiç bu kadar
Fark etmemişim.

Hissizliğimi, suskunluğumu
Körlüğümü, mutsuzluğumu
Mevta misali solgunluğumu
Fark etmemişim.

Uzakken bir uçurum gönülden
Susuzken daha bir kuru gülden.
Kaçarken suçlu gibi günden geceden
Yolun sonuymuş fark etmemişim...





18.02.2025

Değişememek..


Dünya değişmez, düşünceler değişmedikçe...

Biz değişemeyiz ahali. Biz hiçbir zaman değişemeyiz çünkü insanız. Bir limitimiz ve eşiğimiz var. Bunlar dayanma limiti ve vazgeçme eşiği. Çok zor bir durumda kaldığında dayanmıyorsun. Seni birinin kurtarmasını bekliyorsun. Bazen de cezbedici bir duruma kapılıp gidiyorsun. Rüşvet yemek, bir ürüne fahiş fiyat çekmek, dolandırmak gibi. Vazgeçiyorsun iyi insan olmaktan. Sözde müslüman kalıyorsun ama özde inancından sapıyorsun. Biz değişemeyiz çünkü kusurlarımızı örtecek bir perde yok. Doğruyu sapasağlam muhafaza edecek kasalarımız yok. Günlük hayatın hazlarıyla sahte doyum yaşamaktan ileriye gidemeyeceğiz. Ruhumuz hep aç olacak, hayırsız şeylere ömür bağlayacağız. Şekilden şekle girip en sonunda amorf bir hal alacağız.

Oksijenle temas eden her şey bozulur. Biz insanlık da buna dahiliz. En rahat yaşam standartlarını düşledikçe ve ona ulaşma hırsıyla yaşama nedenimizi unuttuk gitti. En pahalı eve ve arabaya sahip olma hevesi. En güçlü, en güzel eşe ait olma hevesi. Kolay para kazanma, kolay harcama düşüncesi. Herkesin amacı dünya olmuş. Dünyayı kurtarayım da gerisi önemli değilmiş. Yüzlerce yıllık bir ömrün olsaydı bu doğruydu. Ama yüz yıl bile yaşayamayan milyarlarca insan varken ömrünü adadığın yalan dünyaya dön bir bak. Sen hayatını yüksek standartta yaşıyorsun tamam, ama sokaklarda yaşayan bir ekmeğe muhtaç bir kişi gibi 2 metrekarelik mezara gireceksin sonunda. Ölüm, şartları eşitleyecek. İşte bu gerçeği bize unutturmuşlar. Ya da biz unutmaya çoktan razıydık.

15.02.2025

Sonrası Olmaz..


Sonrası olmaz bazen
Bir köşeden dönersin de karşında çıkmaz.
Başlarsın da asla bitmez.
Ve sonrası olmaz sensizliğin.
Çünkü ben kalmam.

Umutsuz uyanıp da akşama adımlarken
Sonrası olmaz mutsuzluğun.
Simsiyah düşüncelerdeysen
Sonrası olmaz karamsarlığın.
Çünkü renksizdir yalnızlığın.

Sonrası olmaz kırılmanın.
Kimsesizliğin cılız aleviyle ısınmanın.
Ve sonrası olmaz
Karşıdan gelen farla aydınlanmanın.

Camdan evinden taş attıysan
Sonrası olmaz.
Düşlerini toplayıp yaktıysan
Sonrası olmaz.

Ve sonrası olmaz vedaların.
Sırası gelmez vefaların...





11.02.2025

Gün Olur..


Bazen toparlayıp, hep dağılmak
Bazen hatırlanıp, hep unutulmak.
Hicrana yenik içindeki sevincin.
Ve birden bitecek dünya gezintin.

Gün olur beyaz sayfalar sararır
Gün olur gümüş eller kararır
Utanırsın eylemsizliğinden
Gün olur çıkamazsın bir yaz gecesinden

Kalanlar da birer ikişer giderler
Zaten burada hep gideni severler
Bir düğüm çözsen bu kördüğümden
Yüzlercesi eklenir kendiliğinden





7.02.2025

Düşlem..


Masum yere tutukludur halim
Üfürüp de sigaramı,
Savururum hürriyetime.
Geçmiş gelmez bilirim
Ben yalnız seni düşlerim

Mutsuz günlerin içindedir mutluluk
Son dersin de başlar sonsuzluk
Güzden baharadır bu yolculuk
Sızlanarak bitmez bilirim
Ben yine seni düşlerim..


 


4.02.2025

Kelimeler ve Gerçekler..

Kelimelerle anlatılmayacak gerçeklere yürüdüm yokluğunda, yalnız..

Müflis tüccar misali eski defterleri karıştırırken 2012'de yazdığım bir yazının giriş cümlesini buldum. 13 sene önce yani 22 yaşında yazdığım bu cümleye hayret ettim. Ne düşünüp de yazmıştım bunu, hangi gecenin uykusuzluğu sırasında yazılmıştı bu? 22 yaşındaki benin o kadar sıkıntısı var mıydı? 2011 yılının Kasım'ı 21 gün hastanede yattıktan sonra ruh durumum nasıldı? O dönemler sabah ezanına kadar uyumama gibi bir problemim vardı hatırlıyorum. Zaten uyuyamamak ve her daim düşünmek hasta etmişti beni.

Hey gidi hey, 13 yıl sonrasına baktığında bir arpa yol alamaman nasıl hissettirecek seni, ben? Bundan 13 yıl sonra 35 yaşında yazdığım yazılar da 48 yaşındaki beni şaşırtacaktır, yaşayabilirse. Zamanı durduramıyorsun. 

Kelimelerle anlatılmayacak o gerçeklere hala yürüyorum. Hala yalnız. Fark nedir diye soracak olursan sakallarıma düşen beyazlar ve 2 adet şiir kitabı diyebilirim. Siyah sadece koyu griye açılmıştır sanırım. 35 yaşındaki ben 22 yaşındaki bene hasretle bakıyor. O zamanlar keşke kendini eve kapatmasaydın. 2012 yılında asgari ücret 701 lira, ekmek 50 kuruşmuş. O günleri nasıl bu kadar kolay harcadın be? 

48 yaşına gelebilirsen bu yazıyı oku. Asgari ücret ve ekmek fiyatıyla kıyasla. Büyük değişimler olacak. Çünkü bu süre zarfında yaşarsan babanı kaybetmiş olacaksın. Her şeyi değiştirecek kadar büyük bir olaydır bu senin için. Umarım aşabilirsin.

Eylemsizlik..


Seni hatırında kalanlar eritiyor belli ki. Hayatın boyunca hatırlamadığın olaylar bir anda aklına geliyor. Akıl boştaysa neler hatırlayacaksın daha bilemezsin. O yüzden aklının sürekli meşgul olması lazım. Çünkü hatırladığın her ne ise iyi de olsa kötü de olsa acıtacaktır. Zira o hatırladığın güzel anın bir daha yaşanmayacağını biliyorsan öyle acıtacaktır ki.

İnsan 10 bin parçalık bir yapboz oluşturmaya çalışıyor hayatı boyunca. Sayılı kişiler bu başarıya nail olabiliyor. Yapbozu eksiksiz bitirdiğinde tertemiz gidiyorsun buralardan. Ölümsüzleşiyorsun ve hiçbir borcun kalmıyor kimseye. Hesabını alnın açık veriyorsun. Kendime yormam gerekirse ben bu 10 bin parçalık yapbozun 100 parçasını ancak tamamlamışımdır. Gerek yaptıklarım gerek yapmadıklarımla öyle eksiğim ki, deniz derya benim olsa tamamlanmaz içimdeki boşluk. Beyhude gelmişim 35 yaşına. Önümde ne kadar yıl kalmış bilinmez, yaşlandıkça aklım daha da bulanıklaşacak. Yani bu yaşıma kadar bir şeyleri başaramamış, hep geç kalmışsam. Bu yaşıma kadar Oblomov gibi tembel takılmışsam. 60 sene daha yaşasam nedir ki? Böyle gelmiş böyle gidecektir. Bir gün ağırlığın ucundan tutacağım, bir gün boylu boyunca yatacağım. İki ileri bir geri ömür tükenecek. Sıfıra sıfır elde var sıfır. Dünyayı kurtarmak bir yana hesabımı nasıl vereceğim? Bir şey yapmamak da günahtır arkadaşlar. Bir eylemde bulunmamak, hep izlemek. Bu günahtır. Bir bitkinin bile görevleri varken, hayvanlar ekosisteme harfiyen uyarken. En bilge, en üstün canlı olan insan bir taş misali eylemsiz kalamaz. Bunun bir yaptırımı yok mudur? Öyle bir vardır ki.

1.02.2025

Kalan Vakitler..


Bir müddet çalışıyorum
Bir müddet uyuyorum
Kalan vakitlerde
Üsküdar’dan karşı yakayı izliyorum.
Karaköy’den bir vapur gelecek
Ve içinde sen olacaksın sanki.

Yüzüm eskiyor kaldırımlar gibi
Ve yeniden gençleşmek mümkün değilmiş
Ateşi yakabilsem büyüyecek de
Rüzgâr yakmamakta inatçı gibi.

Bulutsuz günlerde sürgün.
Fırtınalı günlerde özgürdüm.
Boşa geçmiş onca senenin içinde
Yalanı da doğruyu da gördüm.
Ve eşiğin altından giren soğuk karşısında
Hasretten yorganlar örtündüm.

Üsküdar’dan karşı yakayı izliyorum.
Deniz eflatun, etraf sükûn
İskeleye bir vapur yanaşıyor.
Bir müddet çalışıyorum
Bir müddet uyuyorum...