Duha/5
Göğsümüzün içini o görüyor sonuçta. Nelere meyledip, nelerden caydığımızı o biliyor. Senin en gizli sırlarına, utançlarına, arzularına o hâkim. İşte o yüzden hayatını zorlama, olmadık şeylere diretme. Olacağı varsa bir kuş kanat çırpsa olacaktır. Olmayacaksa yer yarılsa da olmayacaktır. Bugün çoğu şey yolunda gitmiyorsa bir sebebi vardır bilmediğin. İnsanoğlu her şeye vakıf olabilir mi hiç? Yaşamadan tecrübe edip, ders alabilir mi? Öleceğimiz güne dek rızkımız hep ondan olacak. Bazen ondan uzaklaşsak da hep o bizimle olacak. Tohumları ektiğin zamanlar bellidir, hasat ettiğin zamanlar bellidir. Sen duanı et, şükret ötesini ona bırak. Bazen kıtlık olacak, bazen bolluk. Her şeyin tastamam olsaydı kibirlenmez miydin? Dilediklerin zamanı geldiğinde onun "ol" demesiyle gerçekleşecek. Yeter ki sen inancını zayıflatma.
“Şüphesiz Rabbin her an gözetlemektedir.”
Fecr/14
Yerin metrelerce altında da olsan, atmosferin üstünde de olsan o görür. Habis bir plan içindeysen de âlâ bir sürpriz içindeysen de bilir. Oysa biz sevmediğimiz insanların kuyusunu kazıyoruz. Başkalarına kötülüyoruz. Görmezden gelmek, tepkisiz kalmak dayanılmaz geliyor. Kolay gözüken yolu güzel yol sanıyoruz. Hedefimiz sadece uyuyup, uyanmak, maddeye sarılmak. Materyale ulaşmak için engel gördüklerimizi harcamak. Herkes birbirini sevmek zorunda değil, fakat herkes birbirine köstek olmak zorunda da değil. Olacaksa hayırlısı olsun diyeceksin. Olmuşsa hayırlı olsun diyeceksin. Sonra kendi yolunda yürümeye devam edeceksin. Kanını zehirleyen düşüncelerden kurtulacaksın.
“Rabbin için sabret.”
Müddessir/7
Ölüm vakti geldiğinde nasıl hissedeceğiz? O vakit geldiğinde gözümüz hâlâ dünya çöplüğünde mi olacak? Dünya “şimdilik” kalanların mı olacak? Biz cebimizde bir şey götüremeyecek miyiz? Belki de yalnız inancımızı götürebileceğiz. Ona göre muamele göreceğiz. Hamal kıssasındaki ip misali hesap vereceğiz. Hiçlik diye bir şey var mıymış öğreneceğiz. Hesabı ödemeden gidilmez ki buralardan. Ne için yaşadık, neye hizmet ettik? Hayatın anlamı bizim için neydi? Onun için mi, nefsimizin keyfi için mi yaşadık? Bu kadar sefayı neden sürdük, bu kadar cefayı neden çektik? Umarım tercihlerimiz doğrudur.
Ramazan’a az kalmışken bir şeyler yazayım dedim. Umarım Hak Teâlâ’yı sadece Ramazan’larda değil her an, her saniye düşünür, anarız. Onu gönlümüzden hiç çıkarmayız. Özümüzü benimser ve dünya yansımasına haddinden fazla kapılmayız.
Mutlu Ramazan'lar..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Lütfen yorumlarınızı bir isim ile paylaşın. İsimsiz yorumlara sadece teşekkür ediyorum.