Binlerce ukde arasında birkaç nükte; yaşanmışlıklar..

12.05.2025

Zamanlama Her Şeydir..


Zamanlama her şeydir ve son otobüsü kaçırdığında yayan kalırsın cebinde taksi paran da yoksa.

Hayatının en büyük fırsatını ya da en büyük aşkını yanlış zamanda bulursun çoğunlukla. İmkânlar ve şartlar el vermez. Bazen de mesafeler mani olur. Sonrasında mutsuzluğa demir atarsın. Yalnızlığını Alcatraz hapishanesine benzetirsin kaçışın mümkün olmayacağı. Kendini şartlarsın buna, itikatla suçsuzluğunun cezasını çekersin. Çek bakalım.

Senin en büyük hayalin şimdi nerede bolca düşünme vaktin olur. Onun mutlu olduğunu hayal edip sevinirsin, çünkü o mutluluğu hak ediyordu ve sen de onu mutlu edecektin zamanlama denk gelseydi. Ama mutsuz olduğunu düşündüğünde azap çekersin, kendini yersin. Sonuç olarak onun mutlu olduğuna kendini inandırmakla geçer zindanında ömrün. Çünkü yalnızlığının tonluk çekerine ekstradan birkaç ton daha eklememek tamamen çökmemek için gereklidir.

Tanrının bizim için planları neydi? Herkese farklı başlangıçlar ve sonlar yazmış. Kimi cihan tahtının tek varisi olarak doğmuş, kimi çingene mahallesinde. Kimi her şeyi deneyimlemiş, her ruh halini yaşamış doymuş da ölmüş. Kimi 17’sinde hayata bile atılamadan, bir kez âşık olamadan. Milyarlarca yazgı, hepsi roman tadında. Herkesin yeteneği olsaydı hayatını romana dönüştürmeye kim bilir ne Nobellik hikâyeler yazılırdı değil mi?

İşte zamanlama böyle bir şeydir. Fakir doğup zengin ölebilirsin. Zengin doğup fakir ölebilirsin. Zamanlamayı denk getirebilirsen cihana bile hükmedebilirsin. Hayatının aşkıyla sonuna kadar gidebilirsin. Ömrünüz yeterse elmas yılınızı bile kutlayabilirsiniz.

Bazılarımız yalnızlığımıza teknemizden daha büyük çapa atmışız. Yerimizden kımıldayamıyoruz. Biri bize ilgi duysa peşinden gidecek halimiz yok. Geçmiş denen balçığa saplanmışız. Yıllar geçip gider de 30-40 sene öncesinin pişmanlığını taptaze hatırlarsın. Çünkü orada kalakalmışız biz. Sabahı etmemiz 30-40 yıl geçse bile devam etmiş. Sabah bir türlü olmamış donmuş kalmışız. Bazen Alcatraz kuşçusu, bazen Abbe Faria’sız bir Edmond Dantes olmuşuz. Hiçbir zaman kaçamamışız yazgımızdan.

Kabullenmişiz esaretimizi, çekmişiz sefaletimizi..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.