Şimdi yapayalnızım, ağlamıyorum, ağlayasım da yok. Fiziksel deformasyonlar, ruhsal bozukluklar, geçim kaygısı, stres vs. her şey voltranı oluştururken, hissiz bir adam olup çıktım. Zargana öldüğünde bile bir şey hissetmedim. Ne mutluluk, ne hüzün. Sadece dua ediyorum çoğu zaman onun için. Yaşayanlar için ölülerin hesabı zor geçecekmiş gibi geliyor. Umarım kolayca verebilir hesabını. Zehir gibi zeki bir kadındı. Aklı hep hinliğe, cinliğe çalışsa da. Kafamı ne zaman yarsam, ne zaman yataklara düşüp hasta olsam, feryat figan olurdu. Her şey mükemmel olamıyor. O travmaları yaşamasaydım, başka bir yerde olacaktım. Şu olmasaydı, bu olmasaydı, saçmalıyorum işte. Halamın bıyıkları olsa amcam olurdu muhabbeti..
Sonsuzlukta buluşacağız seninle. Helalleşiriz muhakkak. Çünkü kimse sorumluluk almazken sen aldın. Yaptın bir şeyler. İyi şeyler de yaptın. Şimdi Selimiye'ye hiç yolum düşmeyecek. Ne bir arkadaşım kaldı orada, ne de sen. En azından bir yarım sana uğruyordum, oturacak yer bulamasam da o kocaman evin içinde. Sen anılarımdın. Birkaç kamyon çöple birlikte benim anılarım da atıldı o evden..
Yakında buluşuruz Emel hanım. Belki de an meselesidir. Bu işler belli olmuyor..
Selametle..
Eee şair yetiştirmek kolay değil
YanıtlaSil