Milattan önce ve sonra kurulan devletler, imparatorluklar bir sürü kaide koymuşlar. Anarşiyi ve suçu önlemek için. Sonraları semavi dinlerin kanunları da eklenmiş bunlara. Amaç insanı frenleyebilmek. Yapacaklarının önüne geçebilmek. Tabi belirli ölçüde kanunlara uymamanın yaptırımları insanları korkutmuş. Bir sürü işkence ve öldüren metot çıkmış ortaya. Elektrikli sandalyeler, giyotinler, iğneli fıçılar bir sürü sayılabilir. Ama hümanizm diye bir şey patlamış. İnsan hakları adı altında, suçun büyüklüğü ne olursa olsun idam cezaları kaldırılmış. İyi mi olmuş peki?
29.09.2023
Suç, Sınırlar ve Adalet..
Milattan önce ve sonra kurulan devletler, imparatorluklar bir sürü kaide koymuşlar. Anarşiyi ve suçu önlemek için. Sonraları semavi dinlerin kanunları da eklenmiş bunlara. Amaç insanı frenleyebilmek. Yapacaklarının önüne geçebilmek. Tabi belirli ölçüde kanunlara uymamanın yaptırımları insanları korkutmuş. Bir sürü işkence ve öldüren metot çıkmış ortaya. Elektrikli sandalyeler, giyotinler, iğneli fıçılar bir sürü sayılabilir. Ama hümanizm diye bir şey patlamış. İnsan hakları adı altında, suçun büyüklüğü ne olursa olsun idam cezaları kaldırılmış. İyi mi olmuş peki?
27.09.2023
Bir Başlangıca Uyanabilmek..
Izdırap çekmek ve beklemek
İyi bir şey mi söyle?
Aklım uçup gider bazen
Cam buğusunda kaybolan sözcükler gibi,
Kusamıyorum nefretimi ne kadar kızsam da
Ellerim uyuşur, gözlerim dalar, kulaklarım çınlar hep,
Ve ben
Sadece yokluğuna yükleyemem bunları,
Yanlış bir adamım yanlış,
İnsanlığıma neşter vuracak iyi bir cerrah lazım...
Unutulmak berbat bir şey olsa da,
Kötü hatırlanmak kadar berbat değil.
Lütfen bana bir iyilik yap,
Beni unut..
Uyumak,
Uyumak ve kabus görmek istiyorum.
Yeter ki sahte rüyalar kandırmasın
Yeter ki yeni bir başlangıca uyanabileyim...
O gündüzlere,
O sevinçlere...
25.09.2023
9 Milyar Mikron..
Hayallerimiz…
Samanyolu’nda biz 9 milyar mikron,
Dünya ile açıktan güneşi turluyoruz.
Tüketiyoruz,
Yok ediyoruz,
Karartıyoruz da,
Dönüp durmaya devam ediyoruz.
Uyuyup, uyanmaya,
Ya da hiç uyanmamaya.
Nasıl bir hakikattir bu?
Anlaşılmaz.
Nasıl bir kandırmacadır bu?
Asla ortaya çıkmaz.
Biz 9 milyar mikron,
Hayallerimiz kadar küçük müyüz?
Bu sonsuzlukta çözülmeyen,
Bir imkansız düğüm müyüz?
22.09.2023
Tek Şans..
Ağırlıkları atsan da batarsın.
İçinde kurşunlar, yorgun mermiler.
Rutine devam edersin.
Kemiklerin toz olana kadar.
Çünkü ölünün de bir rutini var.
Yaşamaya çalışırsın patlamadan…
Bir limit vardır tutarsın.
Kaç sinek kaldı avucunda?
Nereye kadar derseniz
Kötüye dönüştürmeden yıllar,
Her an tetikte olmanın faydası var.
Çiçeklerden barikat mı kurulur?
İyiler sürekli mi ezilir?
Cahilden hep nasihat mı dinlenir?
Yıllar, göçebe yaşamaya mecbur kılıyor
Bu otogarlarda bagajsız artık insanlar.
Yazık ki herkesin sadece tek şansı var.
19.09.2023
Düşlerim..
Limitsiz ama düğümlü düşlerim.
Bir iple gökyüzüne salınan
Bazen uçurumdan aşağı sarkıtılan düşlerim.
Hikâyem ne benim?
Yaşamış ve yaşayan 100 milyar insandan biriyim
Nedir böyle içimde acıyan,
Ve dağladıkça kanayıp, kapanmayan.
Düşlerim var düşlerim
Allı, morlu, siyah pullu
Karanlığı bir damla aydınlatmayan
Bir kızıl gölge ki peşimden ayrılmayan.
Vakit artık erken değildi
Ve yol sanki aniden bitti
Ardımdan gelen isimsiz hayaletler
Demek şimdi her yerdeler.
Düşlerim var yoktur ederi.
Düşlerim var ne yapayım başka bir kederi.
17.09.2023
Bırak..
Baldan tatlı sözlerde
Kimler tutulmuş kimler?
Halime kıs kıs gülme
Yol olup da uzarım
Yaramı görüp bilme
Kan olup da sızarım
İki gözümden vurma
Bari birini bırak.
Ah gönlümü savurma
Bari yelini bırak.
Sonum uçta belirsiz
Dolanırım seyirsiz
Gecem olmaz zifirsiz
Bari düşümü bırak
Bam telim birden tınlar
Kulağım hep mi çınlar
Uzak oldu yakınlar.
Bari hücremi bırak.
16.09.2023
Hayalet..
İşte o zaman durak tıklım tıklım olurdu, herkes siper alırdı
Bense göz ucuyla, mor şemsiyenle seni izlerdim fark ettirmeden,
İliklerime kadar ıslanırken...
Kendimi tanırdım, hayatta kalmaktı benim ki
Sana açılsam boş, davul bile dengi dengineydi
Yapabildiğim sadece uzaktan izlemekti.
Bilirdim gözlerin gözlerime hiç değmeyecekti.
İşte imkânsız bir hayaldi.
Bir hayalet, bir kadını sevebilir miydi?
Yoksa çocukluğumda seyrettiğim bir film miydi?
Elini tutan bir adamı kıskanabilir miydi?
Belki de aşk mutlu sonlardan azildi.
Gerçeklere tutunup, masallardan nefret ederdi.
13.09.2023
Utanca Tavaf..
Boş hayaller içinde devamlı kaybolurum
Bu karanlık dünyanın manzarasına bakan
Bir ipin üzerinde bazen cambaz olurum
Güne yalan söyleyen geceye mi tarafım
Nereye kaçsam aynı çıkamam bu korkudan
Gururdan utancadır döndüğüm bu tavafım
Dünyanın ortasında yolun kenarındayım
Görmüyorsun hiç beni, seslensem duymuyorsun
Balçığın üzerinde, kumun mezarındayım
Bilmiyorsun demek ki, bundan mı saymıyorsun
Zorbayı alkışlayıp, mazlumu hiç anmayan
Demek bir mutsuz benim, kristaller ülkesinde
Açık bir yara mıyım, katiyen kapanmayan
Gölgem uzuyor şimdi, daha akşam olmadan
Bugün imkânsız bir savaşa meylediyorum
Kalbim ağrıyor şimdi, daha vaktim dolmadan
Yolun başındayken, irtifa kaybediyorum…
Kontrast..
Bu dünyada…
Yaşananlar mı ayıp, yaşanmayanlar mı günah
Ve sonunda
Meteliğin dik düşme ihtimali kadar
Göz ardı mı edilmiş yalnızlığım?
Ölüme gülümseyip, hayata sövüyorum belki,
Ama hiç birine kanmıyorum artık.
Beni yaşatan, sadece düzensiz nefes alışlarım
İstemsiz ve körük gibi hırıldayan nefes alışlarım…
En iyi başardığım şey de susmak sanırım.
Renklerin bu kontrastında söyleyecek bir şey bulamamam
Bir gün ağlayıp, ertesinde kahkaha atmamız
Bir gün yas tutup, hemen unutmamız.
Artık şaşırtmıyor…
Evrendeki en bencil, en çirkin ama en zeki canlı için
Her şey mubahtır, sen de şaşırma.
Sessizliğe alış, huzursuzluğu örtün...
Üşü, acık, yaşa.
Ve kalın buz tabakasını inceltmeye çalış.
Hayatın boyunca…
9.09.2023
İyilik, Kötülük, Çevre ve Yalnızlık Hakkında..
Gerçek..
Hayat yalnız size güzel değil mi?
Gerçeği hep eğenlere ne desin
Yalanlar tatlıdır demek değil mi?
Zindanda çürüttüm parmaklıkları
Çilekeşlik yetmez ama değil mi?
Çentikle doldurdum bu duvarları
Emek para etmez ama değil mi?
Her gerçekleşenin var bir niyeti
İşte bu alın yazısı değil mi?
Nasıl öderiz peki bu diyeti.
Sadece ikrar ederek değil mi?
Yaz'ı bekleriz ya bir an umutla
Boşa, bahar bile gelmez değil mi?
Birden mi kaldırılırız tabutla
Kimse adımızı anmaz değil mi?
8.09.2023
Birileri Var..
Usturayla kazınmış gibi.
Birileri var; nakşeder, hapseder
Birileri var; ekmek bulamaz toprak yer
İçe haykırışlar bu tanırım
Küçük dil sallanır, laf dudakta parçalanır
Yutkunmak, boğulmak sanki
Birileri var; ihalede, darphanede
Birileri var; derinde, viranede...
Çivi üstünde yatışlar bu görürüm
Çarşaf yırtılmak, uç bedeni delmek üzere
İmkan olsa dayanılırdı belki
Birileri var; hilelidir zarları
Birileri var; evidir ağaçları...
Oyun Dışı..
Oysa bu aşamada asit okyanuslarındayız
Tıs tıs eriyip gitmek mi kaderimizdi?
Bu muydu yoksa hayat?
Ahşaba ve plastiğe ateş veren,
Metale asit.
Felek bu
İndirmek istediğini indirir elbet
Ama öyle değil
Mevzu tek bir atış değil,
Dizlere sıkıp süründürmek
Hızlı yaşadığını düşünme
Dünyanın dönüş hızını bilsen şaşarsın
Vaktim var diye de yayılma
Birden oyun dışı kalırsın
Belirli alçakları gördüm
Diplerde sessizlik mümkün değil.
Zirveler sükûn mudur şairin dediği gibi?
Orada her şeyi bir an unutabilir misin?
Kim bilebilir?
Bilenler anlatsın.
Bazı numaraları çözebiliyorsun
Sigarayı boşa yak ki otobüsün gelsin
Unut ki, ertesinde hatırlan.
Şöyle ki
İyi ya da kötü değiliz
Bir çoğumuz sadece çirkiniz...
Yüzümüze bakılır belki
Ama ya bahtımız?
Altın çuvalının üstünde boynumuzda ilmek
Bir dış etkiye muhtacız.
Bu kısır döngüye sonsuza dek
Asılı kalmışız...
7.09.2023
O Kadar..
Böyle bekleyiştir bu, onsuz ebede kadar.
Bitmeyecek sanırım, benim büyük bozgunum
Öyle yürüyüştür bu, sonsuz mabede kadar...
Gök kubbenin altında, siyah açar güllerim
Toprağa karışıp da, adsız kabrime kadar
Rüzgâr öyle eser ki, şehre sızar küllerim
Bir gün hatırlanıp da, dünya durana kadar...
Dinlenip de şevk ile bıkılan bir şarkıyım
Dünü geçmiş bugüne, cismin keyfine kadar
Toplam bütün neşenin, çıkılan bir farkıyım
Bu acı tebessümler, tez kaybolana kadar
Şu İçine zerk olan, şekerli zehir benim
Vücuttan atılıp da, şifa bulana kadar
Sıcakta sönmüş artık, ruhum aşkım bedenim
Bambaşka bir evrende, bütün olana kadar.
6.09.2023
İstanbul..
İstanbul'u izlerim, kah yalnız, kah acısız.
Gece ay ışığında, masumdur desen değil.
İnsanlar ki diş dişe, geçmez vakit sancısız
Yeni gün şafağında, adildir desen değil.
İstanbul'u izlerim, yıldızlar ki uzakta.
Birdenbire düşünce, Hızır'dır desen değil
Tek an bile durmadan, her seferde ayakta
Geçmez ki büyüyünce, Kamil'dir desen değil
İstanbul'u izlerim, suskun, şaşkın, uykusuz
Gamla yıkanmış yollar, solgundur desen değil
Bir telaştır içinde, kim kaldı ki korkusuz.
Sonu iple çekerken, yorgundur desen değil
İstanbul'u izlerim, bize benzer hayatlar
Yıkılmış tarihinde art arda saltanatlar
Yaralar sarılıp da, dinecektir feryatlar
Çirkindir desen değil, renksizdir desen değil.
4.09.2023
Dua..
Aşkın içinde sarhoş, bir güzel didemdeyim
Belayı çifter çifter, gönderme öyle ya rab
Şu ağaç gölgesinde, bulutlar hayalimde
Bir perde gözlerimde, ne olur ahvalimde
Şu aynadan yansıyan o derin eşkâlimde
Soysuza diz çöktürüp, düşürme beni ya rab
İğneli cümlelerle, melamette bırakma
Haklı olup da suçsuzsam, töhmette bırakma
Bir kademsiz canlıya, çevirme beni ya rab
3.09.2023
Yalnızlığa Dip Dalışlar..
Çıkma balkonundan kuzey ışıkları mı görünür?
Yoksa niye dalıp gidersin?
Söylediklerim olsaydı anlardım seni.
Oysa
Bir çift göze, birkaç yalan söze
İyi gün dostlarına, kokuşmuş postlarına
Kırılan bardaklara, yıkılan çardaklara
Yakıp, içiyorsun…
Bir sen mi yalnız kaldın sanıyorsun?
Bu dünyayı sırtında tek sen mi taşıyorsun?
Boş vermeyi bilmiyoruz…
Ne sen, ne ben, ne de başkaları.
Dışarıda anlam arıyoruz
Bulamayınca karalar bağlıyoruz
Anlam bir boşluğu kaplıyor oysa
Anlam biziz görmüyoruz.
Kukla değiliz, hür irademiz var
Tekiz madem…
Tek başına da dik durur, hayatta kalırız
Sigaraları art arda yakıp,
Başka hayatlarla kıyaslıyorsun kendini
Yapma, ölümsüz olsaydık değerdi.
Ama yarın bile garanti değilken
Kendini çıkmaza sokma…
Yaşa ve tat al…
Gamdan değil, keyiften iç.
Ne olacağımız meçhul ya,
Baş aşağı salın o bilinmezliğe.
Bırak zaman aksın
Bırak su yolunu bulsun.
Dalma uzaklara, dalma hayallere.
Bu işin sonu nereye varacaksa varsın.
Öyleyse,
Varlıktan yok oluşa süreç başlasın…
2.09.2023
İkinci Perde..
Kırlangıçlar göçüyordu baktığımda otobüsün camından. Yanımda bulunan bey amca hep bu tarihte göçerler diyordu. Biliyorum bey amca ben 35 yıl önce bugün doğmuşum. Buna kırlangıç fırtınası dendiğini çok önce öğrenmişim.
- Nereye gidiyorsun?
- Neden gelmiştin, iş için mi, ziyaret için mi?
İş sayılabilirdi, gönül işi. Ziyaret de olabilirdi hasta ziyareti gibi kısa sürmüştü.
- İş için bey amca, hallettim dönüyorum.
Yeniden..
O gün ben de kaçırmam zamanı avucumdan
İnsanlar bakışını çevirir ya kıştan bahara...
İşte ayağımı sürümeden şevkle sokaktan geçerim
Sevdiklerinle yol almalısın mavi düşlere
Bir balıkçıl gibi kanatlanıp özgürlüğe
Bizi biz yapan manayı hiç kaybetmeden
Bulurum deyip bulmalısın nihayete ermeden
Olmazsa ne çıkar sen yine vazgeçme
Velhasıl biçare kalmışsan bir güzele
Bazen derman yok desen de içinden
Tekrarla ben yaşadıkça yeniden var olurum
1.09.2023
Dünya..
Bu gerçekse inanılan yalanların
Buz köprüden ateşle geçenlerindir.
Zevk alırız acıdan, tatlıdan bıkıp
İçeriz bu dertlerin, suyunu sıkıp
Güçsüz herkesi sonunda hapse tıkıp
Bu dünya mutlak gücü seçenlerindir
Saldırırlar üzerimize dört koldan
Bilemeyiz bazen çıkış hangi yoldan
İmkân yok artık ne sağdan ne de soldan
Bu dünya ruh budayıp biçenlerindir.
Yine..
Yaklaşık 1,5 ay sonra yine buradayım. Psikolojimi toparladım bir hayli. Şiir yazmayı da bırakmadım bu süreçte. Hece şiiri denemeleri yaptım vs. Ağustos'u boş geçmem iyi oldu benim için. Bitmez gibi gelir çünkü her defasında. Şimdi ismen de olsa sonbahardayız. En sevdiğim mevsim, doğduğum mevsim. Havalar da yavaş yavaş serinlerse ruhen daha iyi olurum gibime geliyor. Neyse buradayım işte. Dönüp dolaşıp geleceğim yer burası. Çünkü bana ait tek yer burası.
Şiirleri yavaş yavaş yüklemeye başlarım bu yazıdan sonra. 100. yıl için 100 içerik umudum halen sürüyor. Yazarım herhalde. Bunu popülizm adına yapmıyorum, blog okuyucularım belli zaten. Kendi kendime çalıp oynuyorum. Bunu bir meydan okuma olarak görüyorum. Cumhuriyeti kendim naçizane bloğumla selamlamak istiyorum. Neyse oyun başlasın.
Bol keyifler dilerim herkese. Selamlar ve sevgiler...