Nou's Writings..

Binlerce ukde arasında birkaç nükte; yaşanmışlıklar..

20.11.2024

Şair Olmasam da Mutlu Olsam!


Ben çocukken bisikletlerin frenleri hep patlardı.
Çünkü herkes yokuş aşağı pedallar, birden frene abanırdı
İşte o günlerdeki cesareti arıyorum
Vaziyettir geçenleri aşamıyorum

Sanki bir led sönmüş içimde ve birden yanacakmış gibi.
Ağaçta bir yavru kedi görsem,
Yine aşağıya bakmadan katlarca tırmanacakmışım gibi.
O günler çok mu eskidendi?

Şair olmasam da mutlu olsam.
Şiirler sahipsiz, aklımda binlerce gam
Doğrudan söylesem sevdiğimi de
Dolambaçtan dolanmasam.
Ya da lal olup sussam.
Manzarayı boş verip köpüren dalgalara baksam.

Beni güzel havalardaki o tecritler
Pencereme eklediğim demir parmaklıklar
Ve kolay sanışlarım.
Hayale aldanışlarım mahvetti.
Başka hiçbir şey değil.

Peki benden çok hayatını boşa harcayan var mıdır?
Keşke olsa,
İşte onu ayakta alkışlarım...

12.11.2024

Kendimi..


Sarıdan beyaza
Güzden kışa,
Hüzünden hicrana geçiyorum bugün.
Azalmaktan bunalıp, bitmeye
Hesabı kitabı bırakıp, gitmeye
Adıyorum kendimi.

Fecirden zifre.
Ehilden cehle,
Keyften kedre düşüyorum bugün.
Adımlamaktan sıkılıp, durmaya
Sözlerden boşalıp, susmaya
Yoruyorum kendimi..





8.11.2024

Halis Nokta..


Yorgun bir gün geçiyor argın geceden
Yaş potinler izliyor kıyıdan köşeden
Lamba sönüp de sıyrılırken düşünceden
Gün başlıyor yeniden, yeniden.

Kapıyı aralayıp, eşikten çıkınca
Bir saniye görülüp unutulunca
Bu yaşayan hayaletlerin arasında
Halis noktasın, mahlut devler diyarında...





4.11.2024

Ruh Satmak..


İnsanın dahil olduğu her şey rezilmiş. Kendi menfaatleri için her şeyi yapabilirlermiş. Buralarda saflığı asla bulamazsınız, çünkü çürükler sağlamları çürütüyor. Körle yatan şaşı kalkar muhabbeti böyle bir şey. Kişiliksiz, karaktersiz, köylü kurnazı insanları göre göre siz de öyle olmaya başlıyorsunuz. Haset içinde yüzüp, ayak kaydırmaya çalışıyorsunuz. Sonuçta öyle bir alışıyorsunuz ki bu normalinize hiç rahatsız olmadan mışıl mışıl uyuyabiliyorsunuz. Allah daha da rahatlık versin!

Bu hayattan vazgeçenleri o kadar iyi anlıyorum ki. Yani umut yok hiçbir yerde. Bakkala gidersiniz fahiş fiyat uygular. Usta çağırırsınız yüksek fiyat çeker. Selam verirsiniz, arkanızdan dedikodunuzu yaparlar. Seversiniz, aldatırlar. Umut yok, gelecek yok. Sadece çürüme ve dejenerasyon var. Siz bu düzene alıştınız belki, bu bulanık suyun lezzetine kandınız belki. Ama bazıları iğreniyor bundan. Neden yaşadığını, neye ayak uydurmak zorunda olduğunu sorguluyor. Neden, neden diye diye çıldırıyor. Ahlaklı olmak bu kadar mı zor diye kendini parçalıyor. İnsanların ruhlarını neden şeytana sattıklarını asla kavrayamıyor. Yani 70-80 yıllık bu ömürde bir hoş seda bırakmak varken, neden hayatınızı itliğe, çakallığa yöneltiyorsunuz işin içinden çıkamıyor.

1.11.2024

Hal-i Pür Melal..


Elma şekeri biter mi, bitmez.
Yedi sülale doyar mı, doymaz.
Garibin ahı tutar mı, tutmaz.
Geçip gideriz de kimseler duymaz.

Kandık feleğin böylesine
Aldandık her cümlesine
Alıştık ellerin sillesine
Düşürenler utanır mı, utanmaz..



31.10.2024

Su Yolunu Bulur..


İzin ver geçip gitsin, su yolunu bulur.

Su gibi olabilmek vardı buralarda. Her ortama uyan, önünde hiçbir şeyin duramadığı...

Sıkıca tutmadığımdan mı kolayca bırakıyorum bu ipleri? Neden benimseyemiyorum? Bir şeye körü körüne bağlanınca çok ağır bir kayıp yaşamıştım. Akıl sağlığımı kaybetmiştim. Uzun ince bir koridorda o saatin geçmeyen saniyeleriyle bakışmıştık. İşte o günden beridir gevşek tutuyorum hep sevinçlerimi, hüzünlerimi. Sıkı tuttuğunda kopunca ağlıyorsun, onu kendin yapamazsın. O senin bir parçan olmaz, hiç olmayacak. Maddenin tercih hakkı olmasa da zamanın vardır, yıpranır bozulur. İnsanın tercih hakkı var zaten, olmadığında bırakacaksın uçup gidecek.

Nesillerden nesillere aktarılan en önemli miras saygıdır. Saygıyı kendin öğrenemezsin. Saygı atadan gelir. Nasıl konuşacağını planlamadan, o konuşmadaki sözcükleri tartmadan lafa girersen hiç beklemediğin sürprizlerle karşılaşabilirsin. Bir tek ima, bir tek sözcük dayak yemene, hatta öldürülmene bile yol açabilir. Kimi alır başını gider, kimi hayata küser. Sözlerimiz aslında bizim hem silahlarımız, hem de merhametimizdir. Hak edene silah kullanacaksın, o da kullanıyorsa.

“Beyinlerimiz savaşsın isterdim, ama görüyorum ki siz silahsızsınız.”