Elinde sadece hayatın var, dünyaya kapalı gözlerinle geldiğinden bu yana. Bunun dışında her şey kaybedilir ya da kazanılır önemli değil. Hayatını kaybettiğinde, kaybedersin..
Yeniden başlamak her zaman yorucudur, insan bilgisayar formatlamaya bile üşeniyor nihayetinde. Kendimi o kadar çabuk dolduruyorum ki. İçimde çöpten dağlar birikmiş, çok zaman sonra fark ediyorum. Bir detaya saplanıp, hayatımı harcıyorum. Bu durumdan zevk alıyorum belki de. Şu bina yanarken gülümseyen küçük kız çocuğu gibi. Yanan beyin hücrelerim ve bütün benliğim de olsa gülüyorum artık bu duruma. İş işten geçiyor çünkü biliyorum. Bir yeniden başlayış daha kaldıramayacağım artık. Geçen kaçıncı hafta saymayacağım. Bugün hangi gün onu bile bilmeyeceğim, umurumda olmayacak yani. Karşılaştığım insanların yüzünü 5 saniyede unutacağım. Gerek yer kalmadığından, gerek bir işime yaramayacağından..
Her şey bittiğinde başlayacağını düşünüyorum. Asıl eğlenceyi o zaman göreceğiz. Hep benzer senaryolar, hiçbir şey olmasa bile çıkarılan savaşlar. Dünyada medeniyetler oluştuğundan beri (binlerce yıl) sadece 230 yıl savaşsız geçmiş. Savaşın olduğu yerde herkes ciddidir. Ciddi olmak istemiyorum, şartlar böyle..
Bir yere kapanıp herkesle iletişimi kesmek en azından belirli süre için beni kendime getirebilir. Ama insansız yer de yok ki. İzlanda'da bir adada bir ev yaptırmış birisi. En ıssız yer orasıymış. İnsanlarla aranın iletişiminin olması için de para harcamak zorundasın, insanlardan uzaklaşmak için de. Dağın içindeki mağarada yaşayacak halim yok ne de olsa. Neyse ya biraz içimi dökeyim dedim..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Lütfen yorumlarınızı bir isim ile paylaşın. İsimsiz yorumlara sadece teşekkür ediyorum.