Binlerce ukde arasında birkaç nükte; yaşanmışlıklar..

15.07.2021

Şehri İzledim Bir Gölgeden..



Yaşlı bir çınara sırtımı dayamış çökmüşüm gölgesine. İnsan manzaralarını gözlüyorum. Çok acelesi var onların, hızlı hızlı geçip gidiyorlar önümden. Ben de hızlı geçtim mi bu alemden, düşünüyorum. İnsanlara iyi mi geldim, kötü mü geldim? Yoksa hiç umurlarında bile değil miydim? Ellerine dokunduğumda, tokalaştığımda soğuk ellerimden ürperdiler mi hiç? Bu çınar arkadaşlık etti bugün bana. Başkalarının sıcağını çaldığım gibi, onun da gölgesini çaldım. Bir süreliğine de olsa terk ettim kaosu. Günah çıkarttım düşüncelerimle. Şehre dik dik bakıp, alay edebildim onunla. Kaç kez geçtim buralardan, hiç durup soluklanmadım. Buralarda rüzgar deniz kokuyormuş..

Ortasından başlardım hikayeye, artık sonundan başlıyorum. Değişik sonlardan yeni girizgahlar yapılabilir mi? Doğum da bir sonuçtur neticede. İçimde biriktirdiklerimi artık serbest bırakma vaktidir. Öyle boca etmeyeceğim bir anda. Filmlerde uyuşturucuyu şırıngayla zerk ederken önce biraz kan çekerler ya sonra da yavaş yavaş enjekte ederler. Aynen öyle toprağa bırakacağım içimdekileri cebime önce biraz toprak atarak..

Kirlendiğimde fark ettim büyüdüğümü. Sonuçta temiz bir adam ya da kadın bulunmaz. Fiziksel türde kirden bahsetmediğimi anlamışsınızdır. İftira, haset, yalan, tamah, kibir bunların hepsi kir. En az birini barındırıyoruz üzerimizde. Bir zaman sonra nefsi terbiye de edemiyorsun. Sonuçta ağaç yaşken eğiliyor. Dünyaya karıştıkça, düzene alıştıkça herkes gibi oluyorsun. Farklı olduğunu sanıyorsun ama herkes gibisin. Bizi ayıran sadece unvanlarımız. Kağıt toplayan bir adam da yalan söyler, bir holding patronu da yalan söyler sonuçta. Öğretmen de kıskanır, öğrenci de..

Şehirlerde yıldızlar gözükmez bakıp da kendimizi sorgulayamayız. Gözümüze kestirdiğimiz yıldız ne zaman sönmüştür tahmin edemeyiz. Evrende ne kadar küçük yer kapladığımızı, biz insanların nokta kadar olduğunu hatırlatıyordu yıldızlar. Buradan onlar ne kadar küçük gözüküyorsa biz mikroorganizmalardan daha küçüktük evrene göre. Bunları şuna bağlayacağım. Küçük ve önemsiz olduğumuzu ne kadar önce fark edersek o kadar ciddiye almayız bu dünyayı. Aşk acısıymış, gelecek kaygısıymış, geçim sıkıntısıymış. Bu dünyaya kazık çakabilseydik, diğer bir deyişle sonsuza kadar dünyada kalabilseydik. O zaman bunlar gerçekten dert olabilirdi. Sonsuza kadar aşk acısı çekilir mi? Sonsuza kadar yoksul yaşanabilir mi? Bunları düşündüm o ağacın altında bugün..

Acılarım ölümüme gerek kalmadan bitebilir de. Daha doğrusu acı sandığım şeyler bitebilir. Öbür türlü ölünce zaten bitecek. O yüzden hiçbir şey önemli değil, sadece insanca yaşayıp, bazı şeylerin farkında olarak son adımımızı atmalıyız. Önemli olan bu..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Lütfen yorumlarınızı bir isim ile paylaşın. İsimsiz yorumlara sadece teşekkür ediyorum.