Sonu yok gibi gelir ama var. 81 ili sayamayacağımı biliyorum. Birinde devrilip gideceğim. Belki Kırşehir'i bile bulamam. İyimser olamıyorum çünkü hiçbir zaman olamadım. Gerçeklerin farkında olduğum için belki. Yaratan isterse yaşatır muhakkak, süründürerek bile yaşatır. Ömür biçemiyorum, o zaman ölmek gibi bir gayem yok. Öyle olsaydı İstanbul'a bile gelmezdim. Yaşamak güzel, içinde mana bulabildiğinde. Bir vapurun arkasına oturup, köpüren dalgalar eşliğinde karşı kıyıya yaklaştığında ya da ondan uzaklaştığında. Tam ortasındayken denizin, bir karabatak gördüğünde dalıp çıkan. Umut yeşerdiğinde, yaprak döktüğünde, güneş çıktığında, ay doğduğunda. Nefes alabilmek, su içebilmek, konuşabilmek, yürüyebilmek güzel. Ne kadar yalnız olsan da, her gün 1001 farklı yüz görmek güzel..
Sendeyim İstanbul, bir adım sonra Dante gibi ortasındayım..
Ve 19'un 15 fazlasındayım. 17'nin iki katındayım..
Kendi sırlarımla, gönül çıkmazlarımla bir adım daha atıyorum İstanbul. Bir avatara bakıp bir tek daha atıyorum..
Kendimi hatırlatmıyorum ve var olanı da deşmiyorum. Normal seyrinde ilerliyorum. Gaza da abanmıyorum, frene de. Sadece yolu tamamlıyorum. Kaçıncı olacağım önemli değil. Güzelin gönlünde birinciliği kaybetmişsen, sıralamanın anlamı kalmamış..
Sendeyim İstanbul..
Bir zamanlar Adana'daydım, Ankara'daydım. Çanakkale'deydim, Edirne'deydim..
Şimdi sendeyim..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.