Binlerce ukde arasında birkaç nükte; yaşanmışlıklar..

25.05.2024

Bir Gerçek: Sukutuhayal..


Kavga sürüyor mu sizce? Bir muharebe kazanıp savaşı bitirdiğinizi zannettiğinizde sonuçlar sıfır mı oluyor? Ve ağır talepleri karşılayarak yaşamak zorunda mı bırakılıyorsunuz? Oysa insanın gururu aynı zamanda şeytanıdır. Hamle yapılmadığı için de pişmanlık duyulmuştur ezelden beridir. Yapıp pişman olmak normal bir durumken yapılması mümkün olup da yapılmayanın pişmanlığı dayanılmazdır. Bunu biliyorsun ama yine de sukutuhayale kapılmak pahasına kendine yeni dertler yaratıyorsun. Bazen küçük çatışmalar kazanacaksın doğal olarak. Ama hayat uzun bir savaştır. Az ilerleyip çok geri çekileceğin anlar var daha. Hayat durmayan bir savaş ve ölüm kayıtsız teslimiyettir. Neden dünyaya bu kadar sarılıyoruz diye düşünüyoruz ya. Çünkü bu dünyayı yaşamanın bir şans olduğunu sanıyoruz. Bir an talih döner de imparator ya da imparatoriçe oluruz diye bekliyoruz.

Son zamanlarda gençlerimiz hayatlarından vazgeçiyorlar. Talihin dönmeyeceğini erkenden fark ettikleri için mi? Hayır, bazı hayatlar yüktür çünkü taşıyanına. Her yerde baskı ve stres var. Çalıştığın yerde sahte güleç yüzler, arkandan gıybet kazanı döndürürler. Altını oyarlar, bilirsin yutkunur devam edersin. Ailede anne, baba, eş baskısı vardır, yutkunur devam edersin. Birini seversin aldatır, üzer seni, yutkunur devam edersin. Bir gün ayak parmağını sehpaya vurursun film kopar. Bir şey tetikler. Hiç karşılaşmadınız mı? Yıllarca süren beraberlik koptuğunda taraflardan biri 1 ay içinde evlenmemiş midir? Var böyle şeyler. Hayatta her şey mümkün diye çok söylemişimdir. Bunları herkes kaldırabilir mi? Bu insanlar umutsuzluktan, bir tek yolunda giden, onları hayata bağlayan bir neden olmadığı için bilinmeze el veriyorlar.


Bu devirde kimse âlim değil, aziz değil. Hepimiz birer istatistiğiz. Belirli yaşam sürelerimiz var. Günahlar yazılıyor, sevaplar yazılıyor. Günde kaç kez nefes alıp, kaç kez verdiğimiz her şey sayılıp yazılıyor. Benim bunları yazıyor oluşum, ne kadar göz kırptığım, kırpacağım. Hepsi ama hepsi. Dünya sukutuhayal içinde döner. Kaybedenler bir avuç kazananı besler. Uyanıklar, safları kandırır. Çalışmadan, uğraşmadan hayal peşinde savrulanları daha dibe çekerler. Bu memlekette koca boğaz köprüsünü satmışlar birilerine. Köprünün tekelinde olacağını, istemediğini geçirmeyeceğini düşündürmüşler onlara. Bu mavi kürede aklınızdan geçirdiğiniz her olay yaşanmıştır ve yaşanacaktır.

Haddinden fazla değer veriyoruz bu hiçliğe. Duygularımıza çok anlam yüklüyoruz. Nefretler, kıskançlıklar, rezil olma korkuları falan. Ne küçük şeyler bunlar aslında. Bir faniliğe bağlamışız makaramızı döndürdükçe döndürüyoruz. Makarada ip bitecek bir gün hakikat başlayacak. Neler olacak? İnsan beyni sınırlı, dünyada olmuş ve olacakları tahmin edebiliriz ya hani. Aklımızdan geçenler yaşanmıştır ve yaşanması mümkündür ya hani. Ölümden sonrasını insan beyni tahayyül edebilir mi? Bence edemez.

Sukutuhayale aldanmayın siz. Kendinizi kaptırmayın. Bir ölümlü için ağlamayın, bir uçumluk şeyler için kendinizi yakmayın. Yaşayın yaşayabildiğiniz kadar. Ne olacak görelim sonrasında. Dünya sınırlı, biz sınırlıyız. Her şey geçiyor, geçecek.

Bir gerçek sukutuhayaldir. Ama en büyük gerçek de eceldir. Yormayın kendinizi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Lütfen yorumlarınızı bir isim ile paylaşın. İsimsiz yorumlara sadece teşekkür ediyorum.