Binlerce ukde arasında birkaç nükte; yaşanmışlıklar..

6.07.2024

Hayat, Anlamsız Bir Şaka Mıdır?


 “Ah bu hayat anlamsız bir şaka.
Herkes bunun farkında...”

Bu söz Mor ve Ötesi’nin Uyan parçasında geçer. O kadar etkili bir söz ki. Hepimiz rol yapmıyor muyuz değerli okur. Mesela sen rahatsız olduğun bir ortamda, hoşlanmadığın insanlarla bulunduğunda rol yapmıyor musun? Hayat hepimizi oyuncu yapıyor. Yaşamak için adapte olmanı sağlıyor. Bu adaptasyonu kaybettiğinde ölüyorsun zaten. İçinden geldiği gibi gelişine yaşayamıyorsun. Özgürlükler sınırlıdır. Herkesin bir alanı var, zaten sınırlar da bunun için var. Türkiye için bu doğru olmasa da medeniyetin hüküm sürdüğü ülkelerde bulunabilmek için insanlarda kalifikasyon aranır. Doğrusu da budur zaten. 

Tanrı inancın varsa bu hayatın bir anlamı olduğunu düşünürsün. Bu yazıyı yazma sebebim ise içinde Tanrı’yı bulamayanlar için. Her şeye tesadüf diyen kişiler için. Bu insanlar kötülük hüküm sürdüğü için, Tanrı’nın olamayacağını savunurlar. Mesela küçük bir çocuk istismar edildiğinde, neden buna izin verildiğini sorgularlar. İyi de biz makina değiliz ki, bizim bir yazılımımız mı var? Özgür irade diye bir şansımız var. Kötü olmayı da biz seçeriz, iyi olmayı da. Vicdanı susturup, bağırtmayı da biz seçeriz. Böyle olmasaydı, yapacağımız her hareket tahmin edilseydi insan olmazdık ki biz. Melek olurduk. 

Hayatta kötülük olacak ki, iyilik olsun. Kötü insanlarla karşılaşacağız ki, iyi insanların değerini bilelim. Hayatın bir şaka olduğu doğrudur. Bazen iyi bir şakadır, bazen kötü bir şakadır. Ama anlamsız demek bana göre doğru değil. Gayet de anlamlıdır. 

Şeytanın Avukatı filminde Al Pacino’ya söyletilen şöyle bir replik vardır. “Ben bir sürprizim, geldiğimi asla görmezler.” Kötü sürprizler de olacak, iyiler de. Hepsi dengede gidiyor. 

İnsanların içindeki vahşi ve barbar hisleri kontrol edememeleri Tanrı’nın suçu değil. Vicdanı ameliyatla aldırmak gibi, her şeyi yapabiliyorsan bu onun suçu değil. Her şeyi yapabilme ihtimalin var, kendini istediğin zaman öldürebiliyorsun bile. Ama işte hayata bakış açısı önemli. İçinde inanç yoksa “Yaşayayım gitsin, rahat olsun her şey” kafasındaysan. Sadece keyif pezevenkliği için yaşıyorsan. Keyfi kaybettiğinde, dara düştüğünde hayat anlamsız dersin. 

Sebat etmek diye bir söz vardır bilirsiniz. Sebat etmek, yani mutsuzken de yanılgıya düşmeden o yoldan dönmemek. Açgözlü davranıp da isyankâr olmamak. O yoldan çıkmamak. İnsanlar sebat etmezler işte. Merdivenleri bir anda üçer beşer çıkmak isterler. Dolayısıyla anlamsızlığa düşerler. Maddiyat için yaşayan maddi bir mesele yüzünden ölecektir oysa. Biraz maneviyat, huşu lazımdır insana. 

Bu lafı çok kullanırım. Kabre altın, para, yat, kat, son model arabanı götüremezsin. Sadece inancını götürebilirsin. O da zaten en kıymetlisidir.

İnancınızı kaybetmeyin. Hayat anlamlı bir şakadır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Lütfen yorumlarınızı bir isim ile paylaşın. İsimsiz yorumlara sadece teşekkür ediyorum.